Müslim Cihada Müteallik Hadisler Hadisleri

- Sahih-i Müslim
Kitaplar
Müslim
Konu Başlıkları
Cihada Müteallik Hadisler
Cihada Müteallik Hadisler Hadisleri
1067-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah yolunda cihada çıkıp gazve yapan selamete erip ganimetle dönen her ordu ve her seriyye ahirette elde edeceği mükafaatın üçte ikisine dünyada kavuşmuş olur. Hiçbir ganimet elde edemeyen, korku geçiren ve musibetlere maruz kalan her ordu ve her seriyye ise (ahirette) tam ücrete erer. 

"
İmaret 153;
(1906);
Cihad 13;
(2785);
15;
(6;
17;
18);
Cihad 13;
(2785);
1068-

Biz bir gazvede Resulullah (sav) ile beraberdik, bir ara şöyle buyurdular: "Medine'de kalan öyleleri var ki, kateddiğiniz her mesafe ve geçtiğiniz her vadide ayrıca sizinle berabermiş gibi sevabınıza eksiksiz ortak oluyorlar. Bunlar, (cihada katılmayı can u gönülden arzulayıp da) özürleri sebebiyle orada kalanlardır. 

" Bu rivayeti Buhari ve Ebu Davud, Hz. Enes (ra)ten tahric etmişlerdir.
İmaret 159;
(1911);
1070-

Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "İmam bir perdedir, onunla birlikte (düşmana karşı) savaş yapılır. 

"
Cihad;
109;
Ahkam 1;
İmaret 43;
(1841);
Cihad 163;
(2757);
Büyu;
30;
(7;
155);
1071-

Eşlem kabilesinden bir genç: "Ey Allah'ın Resulü! Ben gazveye katılmak istiyorum, ancak gazve için gerekli teçhizatı temin edecek malım yok! 

" dedi. Hz. Peygamber (sav): "Öyleyse falancaya git. O hazırlık yapmıştı ama hastalandı (gelemeyecek)" dedi. Genç o adama gidip: "Resulullah (sav)'ın sana selamı var, cihad için hazırladığın teçhizatı bana vermeni söyledi" dedi. Adam, ismen çağırarak hanımına: "Hanım! Cihad için hazırladığım teçhizatı şu gence ver, onlardan hiçbir şeyi alıkoyup esirgeme, Allah'a kasem olsun, esirgemeden her ne verirsen hakkında mübarek kılınır" dedi.
İmaret 134;
(1894);
Cihad 177;
(2780);
1074-

Resulullah (sav) bir kavme galebe çalınca, (evler arasındaki) boş bir arsada üç gece ikamet ederdi. 

"
Cihad 185;
Megazi 7;
Cennet 78;
(2875);
Siyer 3;
(1551);
Cihad 131;
(2695);
1075-

Sakif, Beni Ukayl'in müttefiki idi. Sakifliler, Resulullah (sav)'ın ashabından iki kişiyi esir ettiler. Buna mukabil Müslümanlar da Beni Ukayl'dan bir kişiyi esir ettiler, adamla birlikte Adba adlı deveyi de ele geçirdiler. Adam bağlı halde iken Resulullah (sav) yanına geldi. Adam: "Ey Muhammed!" dedi. Resulullah (sav): "Ne istiyorsun?" diye sordu: "Beni niye yakaladınız, hacıları geçene (yani Adba'ya) niye el koydunuz?" dedi. Resulullah (sav) meseleyi büyütmek için: "Seni müttefiklerin olan Sakifin cinayetinden dolayı yakaladım!" cevabını verdi, sonra oradan ayrılıp gitti. Adam tekrar seslenerek: "Ey Muhammed! Ey Muhammed" dedi. Resululah (sav) merhametli ve nezaketli idi. Adama dönerek: "Ne istiyorsun?" dedi. Adam: "Ben Müslümanım!" dedi. Resulullah (sav): "Sen bunu, daha önce, kendi umuruna malik iken söylemiş olsaydın, tamamiyle kurtulurdun" dedi ve adamdan uzaklaştı. Adam tekrar: "Ey Muhammed, ey Muhammed!" diye bağırdı. Resulullah (sav) geri gelerek: "Ne istiyorsun?" dedi. Adam: "Açım, doyur beni, susadım, su ver bana!" dedi. Resulullah (sav): "Hacetin bu mu?" dedi. Adam öbür iki kişiye mukabil fidye yapıldı. Ravi İmran sözüne şöyle devam etti: "Ensar'dan bir kadın esir edildi. Adba dahi ele geçirildi. Kadın bağa vurulmuştu. Halk develerini evlerinin önünde dinlendiriyorlardı. Bir akşam bu kadın ipten boşanarak develerin yanına geldi. Kadın deveye yaklaştı mı deve böğürüyordu. O da birini bırakıp öbürüne yaklaşıyordu. Sonunda Adba'ya yaklaştı. Bu böğürmedi." Ravi der ki: "Bu pişkin bir deve idi" -bir rivayette: "O terbiyeden geçmiş bir deve idi" denmiştir. Ebu Davud'da: "Uysal bir deve" denmiştir. Kadın devenin arkasına bindi, hayvanı sürüp yola revan oldu. Kadının kaçtığını hissettiler, arayıp taradılar, ama bulamadılar. Kadın, Allah kendisine kurtulma nasib ederse, deveyi Allah için kurban etmeyi adadı. Medine'ye gelince, halk onun kurtulduğunu görünce: "Adba, Resulullah (sav)'ın devesi!" diye bağrıştı. Kadın: "Ben nezretmişim. Allah beni kurtarırsa onu kurban edeceğim diye!" dedi. Resulullah (sav)'a, gelip bu durumu haber verdiler. O: "Sübhanallah! Hayvancağıza ne kötü mükafaat vermiş: Allah onu, bunun üzerinde kurtarırsa o tutup bunu kesecek ha! Olacak şey mi? Hayır! Günah olan bir nezre uyulmaz, şahsen sahip olmadığı bir şey üzerine yaptığı nezre de uymaz!" dedi.

Nüzur 8;
(1641);
Eyman 28;
(3316);