Tirmizi Cennetlikler Ve Cehennemlikler Hadisleri

- Sünen-i Tirmizi
Kitaplar
Tirmizi
Konu Başlıkları
Cennetlikler Ve Cehennemlikler
Cennetlikler Ve Cehennemlikler Hadisleri
5129-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennete ilk girecek zümre, dolunay gecesindeki ay suretindedir. Onu takip eden zümre, parlaklık yönüyle gökteki en büyük yıldız gibidir. 

Cennetlikler bevletmezler, büyük abdest de bozmazlar, tükürmezler, sümkürmezler de. Tarakları altındandır, terleri misktir. Buhurdanları öd ağacından, zevceleri kara gözlü hurilerden olacak. Onlar ataları Adem'in yaratılışı üzere, altmış zira' boyunda tek bir adam suretinde olacaklar."
Bed'ü'l-Halk 8;
Enbiya 1;
Cennet 15;
(2834);
Cennet 7;
(2540);
5131-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir kimse cennetlik olarak ölünce, büyük veya küçük, yaşı ne olursa olsun, otuz yaşında bir kimse olarak cennete girer ve artık bu yaş ebediyen değişmez. Cehennemlikler için de durum böyledir. 

"
Cennet 23;
(2565);
5132-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennet ehlinin vücudu kılsız, yüzü sakalsız, gözleri sürmelidir, gençlikleri zail olmaz, elbiseleri eskimez." [Tirmizi'nin, bir rivayetinde şu ziyade var: "Cennetliklerin başlarında taçlar vardır. 

Taçtaki tek bir inci, meşrık ile mağrib arasını aydınlatır."]
Cennet 8;
(2542);
5133-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennet ehlinin çocuğu olmaz, (orada doğum yoktur). 

"
Cennet 23;
(2566);
5134-

Resulullah (sav): "Mü'mine cennette şu şu kadar (kadınla) cima gücü verilir!" buyurmuşlardı. 

Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Buna takat getirebilir mi?" diye soruldu. "Yüz (kişinin) gücü verilir! (Böyle olunca takat getirir!)" buyurdular.
Cennet 6;
(2539);
5136-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennet ehlinden derecesi en düşük olanın seksen bin hizmetçisi, yetmiş iki zevcesi vardır. Onun için inciden, zebercedden ve yakuttan bir çadır kurulur. Bu çadır, Cabiye'den San'a'ya kadar uzanan bir büyüklüktedir."

Cennet 23;
(2565);
5137-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennet ehlinin mertebece en düşük olanı o kimsedir ki: "Bahçelerine, zevcelerine, nimetlerine, hizmetçilerine, koltuklarına bakar. Bunlar bin yıllık yürüme mesafesini doldururlar. Cennetliklerin Allah nezdinde en kıymetli olanları ise, Vech-i İlahiye sabah ve akşam nazar ederler." Resulullah (sav) sonra şu ayeti okudu. (Mealen): "Yüzler vardır, o gün ter ü tazedir, Rablerini görecektir" (Kıyamet 22-23).

Cennet 17;
(2556);
Tefsir;
Kıyamet (3327);
5138-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hz. Musa aleyhisselam Rabbine sordu: "Derece itibariyle cennet ehlinin en düşüğü nasıldır? "Rab Teala buyurdu: "O, cennet ehli cennete dahil edildikten sonra gelecek olan bir adamdır ki kendisine: "Cennete gir!" denilir. Adam; "Ey Rabbim nasıl gireyim. Herkes yerlerine yerleşti, mekanlarını tuttu!" der. Ona şöyle denilir: "Sana dünya meliklerinden birinin mülkü kadar mülk verilmesine razı mısın?" "Rabbim, razıyım!" der. Rab Teala: "Sana bu verilmiştir. Onun misli, onun misli, onun misli, onun misli de." Adam beşincide: "Ey Rabbim razı oldum (yeter)!" der. Rab Teala: "Bu sana verildi, on misli daha verildi. Ayrıca gönlün her ne isterse, gözün neden zevk alırsa, sana hep verilmiştir!" buyurur. Adam: "Rabbim razı oldum (yeter)" der. (Hz. Musa sormaya devam eder): Ta derecesi en üstün olan (nasıldır)?" "İşte irade ettiklerim bunlardı. Onların keramet fidanlarını kendi elimde diktim ve üzerlerine mühür vurdum. Onlara hazırladığımı, ne bir göz görmüş ne bir kulak işitmiştir, hiçbir beşer kalbine de hutur etmemiştir."

İman 312;
(189);
Tefsir;
Secde;
(3196);
5139-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri cennet ehline: "Ey cennet ahalisi!" diye seslenir. Onlar: "Ey Rabbimiz buyur! Emrine amadeyiz! Hayır senin elindedir!" derler. Rab Teala: "Razı oldunuz mu?" diye sorar. Onlar: "Ey Rabbimiz! Razı olmamak ne haddimize! Sen bize mahlukatından bir başkasına vermediğin nimetler verdin!" Rab Teala: "Ben sizlere bundan daha fazlasını vereyim mi?" der. Onlar: "Bu verdiklerinden daha üstün ne olabilir?" derler. Rab Teala: "Size rızamı helal kıldım. Artık, size ebediyyen gadab etmeyeceğim!" buyururlar."

Rikak 51;
Tevhid 38;
Cennet 9;
(2829);
Cennet 18;
(2558);
5140-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bana cennete giren ilk üç kişi arzedildi. Bunlardan biri şehid, biri iffetli olan (ve azla yetinerek) iffetini koruyan, biri de Allah'a ibadetini güzel yapan ve efendilerine hayırhah olan bir köle idi."

Fezailu'l-Cihad l3;
(1642);
5141-

Resulullah (sav): "Size cennet ehlini haber vereyim mi?" buyurdular. Ashab: "Evet ey Allah'ın Resulü!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Herbir biçare addedilen zayıf kimsedir. Bu kimse, bir hususta Allah'a yemin etse, Allah onun dilediğini yerine getirerek tebrie eder ve hanis kılmaz" buyurdu ve tekrar sordu: "Size cehennem ehlini haber vereyim mi?" Bunlar kaba, cimri ve kibirli kimselerdir."

Tefsir;
Nun 1;
Edeb 61;
Eyman 9;
Cennet 46;
(2853);
Cehennem 13;
(2608);
5143-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cehennemliklerin azab cihetiyle en hafif olanı, ayağında ateşten bir nalın ve nalın bağı olan kimsedir ki, ayağındakiler sebebiyle, tıpkı tencerenin kaynaması gibi, başında dimağı kaynar. Öyle tahammülfersa bir azab duyar ki, azabca insanların en hafifi olduğu halde, kendinden şiddetli azab çeken olmadığını zanneder."

Rikak 8;
İman 363 (213);
Cehennem 12;
(2607);
5145-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cehennem ehline açlık musallat edilir. Bu, içinde bulundukları azaba eşit dereceye ulaşır. Açlığa karşı yardım talep ederler. Onlara besleyici olmayan ve açlığı gidermeyen dari' (denen dikenli bir ot) verilir. Tekrar yiyecek isterler, bu sefer de boğazda tıkanıp kalan bir yiyecekle imdat edilir. (Bu da boğazlarında takılır kalır, ne ileri geçer, en de geri gelir). Derken dünyada iken, bu durumda, bir içecekle takılan lokmaları kaydırdıklarını hatırlarlar ve bir içecek talep ederler. Kendilerine demir kancalar bulunan kaplarda kaynar sular verilir. Bu kaplar, yüzlerine yaklaştırılınca, yüzlerini dağlayıp atar. Su karınlarına girince içlerini param parça eder. Bu sefer de: "Cehennemin bekçilerini çağırın, ola ki azabımızı biraz hafifletir!" derler. Onları çağırırlar. Onlar gelince: "Size peygamberleriniz bu halleri açıklayan haberleri getirmemiş miydi?" derler. Onlar: "Evet getirmişti (ama dinlemedik)" derler. Bunun üzerine, bekçiler: "Siz isteyin durun! Kafirlerin istekleri (burada) boşadır!" derler" (Gafir 50). Cehennemlikler bekçilerden ümidi kesince: "(Cehenneme müvekkel melek) Malik'i çağırın!" derler. (Malik gelince): "Ey Malik (söyle de) Rabbin bizim hakkımızda ölüme hükmetsin!" derler. Malik de onlara: "Hayır! (Siz burada canlı olarak ebedi) kalıcılarsınız!" diye cevap verecek" (Zuhruf 77). (Hadisin ravilerinden) A'meş rahimehullah der ki: "Bana bildirildi ki, cehennemliklerin Malik'e yalvarmaları ile Malik'in onlara verdiği cevap arasında bin yıllık zaman geçecektir. Cehennemlikler, bu sefer aralarında: "Rabbinize dua edin sizin için O'ndan daha hayırlı kimse yok!" diyecekler ve elbirlik şöyle yakaracaklar: "Ey Rabbimiz, bedbahtlığımız bize galebe çalmıştı, biz gerçekten sapıtmış kimselerdik. Ey Rabbimiz bizi bundan çıkar. Eğer (yine) küfre dönersek artık hiç şüphesiz ki zalimlerden oluruz" (Mü'minun 106-107). Rab Teala, onlara: "Cehennemin içine yıkılıp gidin! Bana bir şey söylemeyin!" diyecek" (Mü'minun 108). Resulullah devamla dedi ki: "Bu cevap üzerine, cehennem ehli her çeşit hayırdan ümidlerini keserler; hıçkırmaya, nedamet etmeye, dövünüp yırtınmaya başlarlar."

Cehennem 5;
(2589);
5146-

Resulullah (sav) buyurdular ki: Cehennemliklerin tepelerine kaynar su dökülür. Bu su, vücudlarının içine nüfuz eder, öyle ki karınlarına kadar ulaşır; içlerinde ne var ne yok, söker atar ve ayaklarını delip, geçer. Bu hadise "Bununla karınlarının içinde ne varsa hepsi ve derileri eritilecektir" (Hacc 20) ayetinde zikri geçen) eritme (es-Sahru) hadisesidir. Sonra (eriyen cesedleri) eski haline iade edilir."

Cehennem 4;
(2586);
5147-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kafirin cehennemdeki bir azı dişi Uhud dağı kadardır. Derisinin kalınlığı da üç gecelik yol mesafesidir."

Cennet 44;
(2851);
Cehennem 3;
(2580;
2581;
2582);
5148-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kafir, bir iki fersah uzunluğundaki dilini kıyamet günü yerde sürür, (Mevkifte) insanlar onun üzerine basarlar."

Cehennem 3;
(2583);
5151-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennet ve cehennem, aralarında (ihtilaf ederek Allah nezdinde ) dava açtılar. Cehennem: "Ben, mütekebbirler (dünyada büyüklük taslayanlar) ve mütecebbirler (zorbalık yapanlar) için tercih edildim!" diye dövündü. Cennet ise: "[Ey Rabbim!] Bana niçin sadece zayıflar ve (insanlar nazarında) düşük olanlar, (hakir görülenler) girer?" dedi. Allah Teala hazretleri önce cennete hitap etti: "Sen benim rahmetimsin. Kullarımdan dilediklerime rahmetini seninle ulaştıracağım!" Sonra da cehenneme hitap etti: "Sen de benim azabımsın. Kullarımdan dilediğim! seninle azablandıracağım!" (Her ikisine yönelerek): "İkiniz(in de vazifesi var! İkiniz de) dolacaksınız!" buyurdu. Ancak cehennem, bir türlü dolmak bilmedi. Allah Teala da ayağını üzerine bastı. Derken cehennem: "Yeter! yeter!" diye inledi. Bu suretle dolmuş olan cehennemin ağzı birbirine kavuştu. Allah mahlukatından hiçbir ferde asla zulmetmez. Cennete gelince, Allah yeni mahlukat yaratarak onu dolduracaktır."

Tefsir;
Kaf 1;
Tevhid 25;
Cennet 35;
(2846);
Cennet 22;
(2564);
5154-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Muhammed (sav)'in şefaati ile, bir kısım insanlar cehennemden çıkacak, cennete girecektir. Bunlara cehennemlikler denecektir."

Rikak 513;
Sünnet 23;
(4740);
Cehennem 10;
(2603);
5155-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cehenneme giren iki kişinin oradaki bağırtıları şiddetlenecek. Allah Teala hazretleri: "Çıkarın bunları!" buyuracak. Onlara: "Niçin bağırıyorsunuz?" diye soracak. Onlar: "Bize merhamet edesin diye böyle yaptık!" diyecekler. Rab Teala: "Benim size rahmetim, gidip kendinizi ateşe atmanız şeklindedir!" buyuracak. Onlar gidecekler. Biri kendisini ateşe atacak. Allah da ateşi ona soğuk ve selametli kılacak. Diğeri kalkar fakat kendini ateşe atamaz. Allah Teala hazretleri: "Arkadaşının attığı gibi, seni de kendini atmaktan alıkoyan nedir?" diye sorar. Adam: "Ey Rabbim, beni ondan çıkardıktan sonra oraya bir kere daha göndermeyeceğini ümid ediyorum!" der. Allah Teala hazretleri: "Haydi ümidini verdim!" der. İkisi de Allah'ın rahmetiyle cennete sokulurlar."

Cehennem 10;
(2602);