Tirmizi Hadd-i Sirkat Hadisleri

- Sünen-i Tirmizi
Kitaplar
Tirmizi
Konu Başlıkları
Hadd-i Sirkat
Hadd-i Sirkat Hadisleri
1624-

Resulullah (sav) zamanında, hırsızın eli, bir deri kalkanın değerinden daha düşük bir eşya için kesilmezdi. Kalkan, türs veya hacefe diye iki çeşitti, ikisinin de belli bir değeri vardı. 

"
Hudud 13;
Hudud 5;
(1684);
Hudud 24;
(2;
832);
Hudud 16;
(1445);
Hudud 11;
(4383);
Sarik 9;
(8;
77-81);
1625-

Resulullah (sav) üç dirhem kıymetindeki bir kalkanı çalan hırsızın elini kesti. 

Hudud 13;
Hudud 6;
(1684);
Hudud 24;
(2;
832);
Hudud 16;
(1446);
Hudud 11;
(4484);
Sarik 9;
(8;
77-82);
1628-

Hırsızlık yapan Mahzumlu kadının durumu Kureyşlileri fazlasıyla üzdü. "Bu kadın hakkında Resulullah (sav) nezdinde kim müessir bir şefaatte bulunabilir? 

" diye adam aradılar. "Bu işe, sadece Resulullah (sav)'ın çok sevdiği Üsame İbnu Zeyd (ra) cür'et edebilir" dediler. Üsame (huzura çıkarak), Resulullah (sav)'a şefaat talebinde bulundu. Efendimiz: "Allah'ın hududundan bir hadd hususunda şefaat mi taleb ediyorsun?" diye çıkıştı. Sonra kalkıp cemaate şu hitabede bulundu: "Sizden öncekileri helak eden şey şudur: İçlerinden şerefli birisi hırsızlık yaptı mı onu terkedip (ceza vermezlerdi). Aralarında kimsesiz zayıf birisi hırsızlık yapınca derhal ona hadd tatbik ederlerdi. Allah'a yemin olsun! Muhammed'in kızı Fatıma hırsızlık yapmış olsa mutlaka onun da elini keserdim." (Ebu Davud ve Nesai'nin, İbnu Ömer (ra)'den kaydettikleri bir rivayette şöyle denmiştir: "Mahzum kabilesinden bir kadın, mal istiare ederdi." Nesai'de şu ziyade mevcuttur: "Mahzumlu kadın (tanınmış komşularının) diliyle bazı malları ariyet olarak almıştı.")
Hudud 11;
12;
14;
Şehadat 8;
Enbiya 50;
Fedailu'l-Ashab 18;
Megazi 52;
Hudud 8;
1688;
Hudud 9;
(1430);
Hudud 4;
(4373;
4374);
Sarik 5;
(8. 74;
75);
1629-

Resulullah (sav)'a dalındaki meyveden sorulmuştu. Şu cevabı verdi: "İhtiyaç sahibi olmak kaydıyla, eteğine almaksızın, sadece yiyene bir şey gerekmez. 

" (Ebu Davud ve Nesai'de şu ziyade mevcuttur: "Kim ağaçtan beraberinde meyve götürürse, aldığının bedelini iki katıyla borçlanır ve ayrıca ceza da çeker. Kim de kurutma yerine getirilmiş olan meyveden bir şeyler çalar ve bunun miktarı da bir kalkanın değerine ulaşırsa kolunun kesilmesi gerekir. Kim de bu miktardan az çalarsa aldığı miktarın iki misli borç öder ve ayrıca ceza çeker." Nesai'de şu ziyade vardır: "Meradan çalınan koyun için el kesilmez. Eğer bu hayvan ağılda idiyse kalkan değerinde olanı için el kesilir.)
Büyu 54;
(1289);
Hudud 12;
(4390);
Sarik 11-12;
(8;
84-86);
1637-

Büsr İbnu Ertat (ra) demiştir ki: "Resulullah (sav)'ı dinledim: "Seferde eller kesilmez" diyordu." (Tirmizi'deki rivayette "gazvede. 

.." denmiştir.)
Hudud 20;
(1450);
Hudud 18;
(4408);
Sarik 16;
(8;
91);