Resulullah (sav) buyurdular ki: "Beş vakit namaz, bir cuma namazı diğer cuma namazına, bir Ramazan diğer Ramazana hep kefarettirler. Büyük günah irtikab edilmedikçe aralarındaki günahları affettirirler.
"Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sabah namazını (cemaatle) kılan, Allah'ın garantisi altındadır. Sakın Allah, (ona verdiği garantisi sebebiyle) size bir ceza vermesin.
" [Rezin şunu ilave etti: "Kim bu garantiyi talep ederse onu elde eder ve bir daha da kaçırmaz."]Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim hergün farzlar dışında on iki rekat (nafile) kılarsa Allah onun için cennette mutlaka bir ev inşa eder." Ümmü Habibe der ki: "Bunu Resulullah (sav)'dan işittiğim günden beri bu namazları terketmedim.
"Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kişinin evindeki namazı, benim şu mescidimde kılacağı namazdan efdaldir; tabii ki farzlar hariç.
"Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cemaatle kılınan namaz münferid kılınan namazdan yirmi yedi derece üstündür." -"Yirmi beş derece" diye de rivayet edildi.
-"Resulullah (sav), namazı kılıp bitirdikten sonra bir adam gelip namaza durdu, Resulullah (sav): "Şununla namaza durup ticaret yapacak kimse yok mu?" buyurdular. Bunun üzerine bir adam kalkıp onunla (ona uyarak) namaz kıldı.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim yatsı namazını cemaatle kılarsa sanki gecenin yarısını ihya etmiş gibidir. Kim de sabahı da cemaatle kılmışsa gecenin tamamını ihya etmiş gibidir."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim kırk gün, iftitah tekbirim kaçırmadan cemaatle namaz kılarsa, kendisine iki beraet yazılır; ateşten beraet, nifaktan beraet.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "İmam zamin, müezzin de mü'temendir. Allahım, imamları irşad et, müezzinlere de mağfiret buyur."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kişinin cemaatle kıldığı namaz, evinde ve işyerinde kıldığı namazından yirmi beş kat daha sevablıdır. Çünkü, güzelce abdest alır, mescide gider. Bu gidişte gayesi sadece ve sadece namazdır. Her adım atışında bir derece yükseltilir, günahından da biri dökülür. Namazını kılınca, namazgahında kıldığı müddetçe melekler ona mağfiret duasında bulunur ve: "Allahım ona mağfiret et, Allahım ona rahmet et, Allahım onun tevbesini kabul et" derler. Bu kimseye, orada eza vermedikçe, hadeste bulunmadıkça böyle devam eder." Ebu Hüreyre (ra)'ye: "Hadeste bulunması ne demek?" diye sorulmuştu: "Sesli veya sessiz yel bırakmadıkça!" diye açıkladı. "Sizden biri, namazı beklediği müddetçe namazdadır."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Karanlıkta mescide gidenlere kıyamet günü tam bir nura kavuşacaklarını müjdele!"