Tirmizi Namazın Vakitleri Hadisleri

- Sünen-i Tirmizi
Kitaplar
Tirmizi
Konu Başlıkları
Namazın Vakitleri
Namazın Vakitleri Hadisleri
2363-

Bir adam Resulullah (sav)'a namazların vaktinden sormuştu. Ona: "Şu (önümüzdeki) iki günde namazları bizimle kıl! 

" buyurdu. (O gün) güneş tam tepe noktasından (batıyor) kayınca ezan için Bilal'e emretti. O da öğle ezanını okudu. Sonra öğle için kamet okumasını emretti. Sonra güneş yüksekte, beyaz parlak iken emretti ve ikindi için kamet okudu. Sonra güneş batınca emretti, akşam için kamet okudu. Sonra ufuktaki aydınlık kaybolunca emretti, yatsı için kamet okudu. Sonra şafak sökünce emretti sabah için kamet okudu, ikinci gün olunca, Bilal'e ortalığın serinlemesini beklemeyi emretti. O da öğleyi, ortalık iyice serinleyinceye kadar geciktirdi. İkindiyi, güneş yüksekten, dünkü vakitten biraz sonra kıldı. Akşamı ufuktaki beyazlık kaybolmazdan az önce kıldı. Yatsıyı gecenin üçte biri geçtikten sonra kıldı. Sabahı ortalık iyice ağarınca kıldı. Sonra: "Namaz vakitlerinden soran kimse nerede?" diye sordu. Soru sahibi: "Benim ey Allah'ın Resulü!" dedi. "Namazlarınızın vakti" dedi, "gördüğünüz (iki vakit) arasındadır."
Mesacid 176;
177;
(613);
Salat 115;
(152);
Mevakit 12;
(1;
268);
2364-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cibril (as) bana, Beytullah'ın yanında, iki kere imamlık yaptı. Bunlardan birincide öğleyi, gölge ayakkabı bağı kadarken kıldı. 

Sonra, ikindiyi her şey gölgesi kadarken kıldı. Sonra akşamı güneş battığı ve oruçlunun orucunu açtığı zaman kıldı. Sonra yatsıyı, ufuktaki aydınlık (şafak) kaybolunca kıldı. Sonra sabahı şafak sökünce ve oruçluya yemek haram olunca kıldı, ikinci sefer öğleyi, dünkü ikindinin vaktinde herşeyin gölgesi kendisi kadar olunca kıldı. Sonra ikindiyi, herşeyin gölgesi kendisinin iki misli olunca kıldı. Sonra akşamı, önceki vaktinde kıldı. Sonra yatsıyı, gecenin üçte biri gidince kıldı. Sonra sabahı, yeryüzü ağarınca kıldı. Sonra Cibril (as) bana yönelip: "Ey Muhammed! Bunlar senden önceki peygamberlerin (as) vaktidir. Namaz vakti de bu iki vakit arasında kalan zamandır!" dedi."
Salat 1;
(149);
Salat 2;
(393);
2367-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bilesiniz, namazın bir ilk vakti bir de son vakti vardır. Öğle vaktinin evveli güneşin tepe noktasından batıya meyil (zeval) anıdır. 

Son vakti de ikindinin girdiği andır, ikindi vaktinin evveli, vaktinin girdiği andır. Vaktin sonu da güneşin sarardığı andır. Akşam vaktinin evveli, güneşin battığı andır. Vaktin sonu da ufuktaki aydınlığın (şafak) kaybolduğu andır. Yatsı vaktinin evveli, ufuğun kaybolduğu andır. Vaktin sonu da gecenin yarısıdır. Sabah vaktinin evveli fecrin (aydınlığı) doğmasıdır. Vaktin sonu da güneşin doğmasıdır."
Salat 114;
(151);
Mevakit 6;
(1;
249;
250);
2377-

Mü'min kadınlar Resulullah (sav)'la birlikte sabah namazlarını, bürgülerine sarılmış olarak kılarlardı. Sonra, namazlarını kılınca evlerine dönerlerdi de bu esnada karanlıktan dolayı kimse de onları tanıyamazdı. 

Mevakit 13;
27;
Ezan 162;
165;
Mesacid 231;
(645);
Vukut 4;
(1;
6);
Salat 8;
(423);
Salat 116;
(153);
Mevakit 25;
(1;
271);
2378-

Ben öğle namazını, ne Resulullah (sav) kadar, ne de Ebu Bekr ve Ömer kadar tacil edip geciktirmeyen bir başka insan tanımıyorum. 

Salat;
118;
2382-

Resulullah (sav) güneş odama vurduğu sırada ikindiyi kılardı. Ebu Davud'un rivayetinde şu ziyade var: "... (güneş) odamdan yükselmezden önce..."

Mevakit 13;
Humus 4;
Mesacid 169;
(611);
Salat 5;
(407);
Salat 120;
(159);
Mevakit 8;
(1;
252);
2386-

Resullullah (sav) akşamı, güneş batıp perdeye bürününce kılıyordu. (Ebu Davud'un bir rivayetinde şöyle denir: "Resulullah (sav) akşamı, güneşin battığı vakitte, güneş (kursunun son) izi de ufukta kaybolunca kılıyordu.")

Mevakit 18;
Mesacid 216;
(636);
Salat 6;
(417);
Salat 122;
(164);
2390-

Resulullah (sav) bana şu tembihte bulundu: "Ey Ali, üç şey vardır, sakın onları geciktirme: Vakti girince namaz, (hemen kıl!), hazır olunca cenaze, (hemen defnet!), kendisine denk birini bulduğun bekar kadın, (hemen evlendir."

Salat;
127 (171);
2391-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim sabah namazından bir rek'ati güneş doğmazdan önce kılabilirse, sabah namazına yetişmiş demektir. Kim ikindi namazından bir rek'ati güneş batmadan önce kılabilirse ikindi namazına yetişmiş demektir."

Mesacid 163;
(608);
Vukut 5;
(1;
6);
Salat 137;
(186);
Salat 5;
(412);
2393-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hararet şiddetlenince namazı (vakit) biraz serinleyince kılın. Çünkü, şiddetli hararet cehennemden bir kabarmadır."

Mevakit 9;
Bed'ü'l-Halk 10;
Mesacid 180;
(616);
Vukut 28;
(1;
16);
Salat 4;
(402);
Salat 7;
(157);
Salat 4;
(677);
Mevakit 5 (1;
248-249);
2395-

Biz bir sefer sırasında Resulullah (sav) ile beraberdik. Müezzinimiz öğle namazı için ezan okumak istedi. Resulullah (sav) ona: "Serinlemeyi bekle!" dedi. Bir müddet geçince müezzin ezan okumak istemişti, yine ikinci ve hatta üçüncü defa: "Serinlemeyi bekle!" dedi. (Bekledik), hatta tümseklerin (doğu cihetindeki) gölgelerini gördük. O zaman aleyhissalatu vesselam: "Şiddetli hararet cehennemin bir kabarmasıdır. Öyleyse, hararet şiddetlenince öğle namazını (vakit) serinleyince kılın" dedi.

Mevakit 9;
10;
Ezan 18;
Bed'ü'l-Halk 10;
Mesacid 184;
(616);
Salat 4;
(401);
Salat 119;
(1;
58);
2399-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Akşam yemeği hazırlanmış ise, yemeğe namazdan önce başlayın. Yemeğinizi aceleye de getirmeyin."

Et'ime 58;
Ezan 42;
Mesacid 64;
(557);
Salat 262;
(353);
İmamet 67;
(2;
111);
2402-

İbnu'z-Zübeyr zamanında, ben Abdullah İbnu Ömer (ra)'in yanında babamla birlikte bulunuyordum. Abbad İbnu Abdillah İbni'z-Zübeyr sordu: "Biz işittik ki, akşam yemeğine namazdan önce başlanırmış, (doğru mu?)" Abdullah İbnu Ömer (ra) şu cevabı verdi: "Bak hele! Onların akşam yemekleri nasıldı? Zanneder misin ki, bu, babanın akşam yemeği gibiydi?"

Ezan 42;
Mesacid 66;
(559);
İsti'zan 19;
(2;
971);
Et'ime 10;
(3757;
3759);
Salat 262;
(363;
354);
2406-

Yatsı namazı için ikamet okunmuştu ki bir adam: "Benim bir işim var!" diyerek araya girdi. Resulullah (sav) (farzı kıldırmazdan önce) kalktı, adamla hususi şekilde konuşmaya başladı, insanlar -veya bir kısmı- uyuyuncaya kadar konuşma uzadı. Namazı sonra kıldılar.

Ezan 27;
28;
İstizan 48;
Hayz 126;
(376);
Salat 46;
(542);
Salat 373;
(517;
518);
İmamet 13;
(2;
81);
2409-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Namazdan bir rekate yetişen, namazın tamamına yetişmiş sayılır."

Mevakit 28;
17;
Mesacid;
161;
(607);
Vukut 16;
(1;
10);
Salat 241;
(1121);
Salat 377;
(524);
Mevakit 30;
(1;
274);
İkamet 91;
(1122);
2411-

Resulullah (sav) ölünceye kadar, hiçbir namazı son vaktinde iki kere kılmış değildir.

Salat 127;
(174);
2412-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Namazın ilk vaktinde Allah'ın rızası vardır. Son vaktinde de affı vardır."

Salat 127;
(172);
2413-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sabah namazını aydınlıkta kılın."

Salat 117;
(154);
Salat 8;
(424);
Mevakit 27;
(1;
272);
2415-

Resulullah (sav)'a, "Hangi amel efdaldir?" diye sorulmuştu, şu cevabı verdi: "İlk vaktinde kılınan namaz!"

Salat 9;
(426);
Salat 127;
(170);
İman 137;
(85);
Mevakit 5;