Darbenin ayak sesler:
1977 genel seçimleri
12 Mart Muhtırası ile 1971'de ikinci kez darbeye maruz kalınan Türkiye'de siyaset bir türlü güçlenemiyordu. 1975'te kurulan koalisyon hükümetleri ile sağlanamayan istikrar 1979'da da sağlanamayınca ortaya çıkan sağ-sol gerilimi 12 Eylül'ün ayak sesleri olmuştu. Yangın yerine dönen ülke askere kalmıştı. 80'de ortadan kaldırılan siyaset 1983 seçimleri ile yeni bir başlangıç yapacaktı.
1 Mayıs 1977'de yaşanan kanlı olaylar üzerine Türkiye erken seçime gitme kararı almıştı. 5 Haziran 1977'de gerçekleştirilen seçimlerinde göz önünde iki parti vardı. Biri Bülent Ecevit adında genç bir ismi siyaset sahnesine “umudumuz" şeklinde sunan CHP, diğer yanda ise Milli Görüş siyasetinin kurucusu Necmettin Erbakan'ın partisi MSP yarış içerisindeydi.
Seçim kampanyaları ve propaganda çalışmaları reklam ajanslarının dahil olduğu yeni bir dönem başlamıştı. Demokrat Parti için kullanılan “Demir Kırat" Ecevit'e yakıştırılan “Karaoğlan" Süleyman Demirel' için “Çoban Sülü" gibi özel deyimlerin yanı sıra, özel bir ajans ile anlaşan Süleyman Demirel başkanlığındaki Adalet Partisi, Türkiye tarihinde ilk kez gazetelere siyasal reklam vermişti.
1977 seçimleri için düzenlenen İzmir mitingine gelişinde, Çiğli havaalanında Ecevit'e “suikast” teşebbüsünde bulunuldu. Seçimlerin hemen öncesinde gerçekleştirilen bu suikast hala aydınlatılamadı.
Karaoğlan ve Çoban Sülü
Medyanın oldukça fazla kullanıldığı 1977 seçimlerinde, reklam ajansları da ilk kez kampanya çalışmalarına dâhil oldu. Siyasal partilerin kampanya planlaması için profesyonellere yöneldiği bu seçimlerde bazı simgeler öne çıktı. Demir Kırat, Karaoğlan, Çoban Sülü lakabı gibi. Süleyman Demirel’in genel başkanı olduğu Adalet Partisi, ilk kez gazetelere siyasal reklam verdi. Seçimden 21 gün önce başlayarak Hürriyet gazetesinde Adalet Partisi’nin 21 reklamı yayınlandı.
1977 seçimlerinin siyasi hayata getirdiği en büyük yeniliklerden biri TV’nin propaganda amaçlı, ücretsiz yayına açılması oldu. Yüksek Seçim Kurulu’nun saptadığı sürelerde büyük siyasi partilerin yanı sıra, seçime katılan tek sosyalist parti olan TİP de dahil olmak üzere propaganda yaptılar.
CHP’nin bastırdığı afişlerde sokağa seslenildiğini ve seçmenin, sokak egemeni haline gelmiş silahlı gruplardan kurtarma vaadinin işlendiği bu dönemde düşük sosyo-ekonomik toplumsal kesimleri yakalamak için de vaatlerin olduğu afişler ile milliyetçi çekicilikler kullanıldı.
Ecevit'e suikast
Ecevit çifti seçim gezisi için uçakla geldikleri İzmir Çiğli Havaalanında parti otobüsüne binerken uzun menzilden bir el ateş edildi. Doğrudan "öldürme" kastıyla sıkılan kurşun Ecevit'in yakın arkadaşı olan Mehmet İsvan'ın bacağına isabet etti. İzmir Devlet Hastanesine kaldırılan Mehmet İsvan'ın bacağından iri ve "gazlı" olduğu bildirilen bir mermi çıkarıldı. Balistik uzmanları da mermideki kimyasal bileşimin bilinmediğini öne sürdü. Uzmanlar, o güne kadar böyle bir mermi görmediklerini söylüyordu.
Saldırgan Altındağ Karakolu’nda görevli polis memuru İsmet Çetin’di. Polisin suikastta kullandığı silah güvenlik güçlerinin daha önce hiç görmediği Amerikan yapımı “Tengas” adlı bir silahtı. Türkiye’de sadece üç adet bulunan silah ilk kez bir insan üzerinde kullanılmıştı. Genelkurmay’a bağlı Özel Harp Dairesi’ne zimmetli olan ve izinsiz çıkarılan silahın nasıl olup da İzmir’de bir karakol polisinin eline geçtiğini kimse açıklayamadı. Mehmet İsvan’ın dizkapağının içinde parçalanan mermi vücudu zehirliyordu. Silahı üreten firma, Mehmet İsvan’ın bacağındaki yaranın seyrini 10 yılı aşkın süre izledi ve İsviçre’de tedavi ettirdi. Yargılaması 6 Mayıs 1980’de sonuçlanan polis memuru, dikkatsizlik sonucu yaralamaya sebebiyet vermekten üç ay hapis 500 lira para cezasına çarptırıldı.
Ecevit bu olayın aydınlatılmasını hep istedi. Ama siyasi gücü olayı aydınlatma boyutuna hiçbir zaman ulaşamadı. Seçim kampanyasının son ayağı 3 Haziran'da yapılacak olan İstanbul mitingi öncesi Başbakan Demirel, Ecevit'e suikast yapılacağını telefonla bildirdi. 1977'de Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı olan Mustafa Yiğit, anılarında dönemin Başbakanı Demirel'e bu bilginin Alman İstihbarat Örgütü tarafından verildiğini belirtti. 2 Haziran 1977 akşamı CHP lideri Ecevit’in TRT’nin ana haber bültenlerinde önemli bir açıklama yapacağı duyuruldu. Akşam saat 19.00 bültenlerinde Ecevit şu açıklamayı yaptı:
“Bugün Başbakan Demirel bana telefon ederek yarınki Taksim mitingimizi iptal etmemizi istedi. Çünkü aldığı istihbarata göre miting sırasında bana Sheraton Oteli üzerinden uzun namlulu silahla ateş edileceğini öğrendiğini söyledi. Bu koşullarda hiç kimseden yarınki mitingimize gelmesini isteyemem. Ancak eşim ve ben yarın miting saatinde Taksim meydanında olacağız.”
O gün Taksim’de bir suikast girişimi olmadı. CHP kurulduğu günden bugüne kadar gerçekleştirdiği mitinglerin en görkemlisini o gün yaptı. Ancak 5 Haziran 1977 seçimlerinin sonucu CHP için Taksim mitingi kadar görkemli değildi.
'Güneş Otel' depremi
21 milyon seçmenin oy kullandığı 1977 seçimlerine, Adalet Partisi eski ortaklarını toplayarak girmiş fakat yine de birinci parti olamamıştı. Meclis'te 213 temsilcisi olan CHP en yüksek milletvekili sayısına sahip olmasına rağmen birinci parti olamamıştı. Seçim sonucunda Adalet Partisi 189, Milli Selamet Partisi 24, Milliyetçi Hareket Partisi 16, CGP 3, DP 1 milletvekilli ile Meclis'te temsil edilecekti. CHP seçim sonrası azınlık hükümeti kurmuş ancak güvenoyu alamaması üzerine Süleyman Demirel “cephe hükümeti" kurma fikrini ortaya atarak MSP ve MHP'yi yanına almıştı. Demirel, AP ile Milli Selamet Partisi (MSP) ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) katılımıyla II. Milliyetçi Cephe hükümetini kurdu. Fakat 11 Aralık 1977'de yapılan yerel seçimleri de CHP kazanınca dengeler değişmeye başladı.
Bu fırsattan yararlanmak isteyen CHP, AP'den istifa edenlerle tema kurmaya başladı. Ecevit ile 12 eski AP'li (Tuncay Mataracı, Şerafettin Elçi, Mete Tan, Hilmi İşgüzar, Orhan Alp, Fethi Acar, Mehmet Oğuz Atalay, Cemalettin İnkaya, Ali Rıza Septioğlu, Enver Akova, Ahmet Karaaslan ve Güneş Öngüt) arasındaki görüşmelerin ilki 22 Aralık tarihinde Darıca'ya bağlı Bayramoğlu'nda bir otelde gerçekleştirildi. Ancak görüşmelerin gizli tutulmasına rağmen basına sızması üzerine görüşmelerin başka bir ortamda gerçekleştirilmesine karar verildi. Görüşmelerin devamı dönemin CHP'li İstanbul Belediye Başkanı Aytekin Kotil'in organizasyonunda belediyeye ait Florya'daki Güneş Moteller'de yapıldı.
Cumhuriyet tarihinde bir ilk olarak gensoru ile hükümet düşürülmüştü.
Ecevit 11 bağımsız milletvekiline, kuracağı hükümete destek karşılığında bakanlık önerdi, 10'u kabul etti. Konya Milletvekili Oğuz Atalay bakanlık teklifini kabul etmedi. CHP'nin gensorusu ile 31 Aralık 1977'de Süleyman Demirel başkanlığındaki II. MC Hükümeti devrildi. Cumhuriyet tarihinde bir ilk olarak gensoru ile hükümet düşürülmüştü.
Demirel'in istifasını sunduğu Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, hükümeti kurma görevini 1 Ocak 1978'de CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e vermişti. Tarihe “Güneş Otel Görüşmeleri" olarak geçen buluşmadan hemen sonra Ecevit kabinesini ilan etmişti. Ecevit'in kabinesinde Güneş Otel'de görüştüğü 11 eski AP'li milletvekilinin yanı sıra Cumhuriyetçi Güven Partisi Genel Başkanı Turhan Fevzioğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Faruk Sükan da yer alıyordu. 11'lerden Orhan Atalay dışındaki 10 milletvekili yeni kurulan hükümette bakan oldu.
Bu olayların ardından Demirel, CHP'ye karşı hırçın bir tavır sergileyerek teklif edilen hiçbir diyalog girişimini kabul etmemişti. Bu gerilim daha sonra 12 Eylül darbesine giden yola döşenmiş taşlar arasında gösterilecekti.