Ashabın Fazilet Ve Menkıbelerinin Yüceliği ile İlgili Hadisler

- Kütüb-i Sitte Hadisleri
Kitaplar
Tümü
Konu Başlıkları
Ashabın Fazilet Ve Menkıbelerinin Yüceliği
Ashabın Fazilet Ve Menkıbelerinin Yüceliği Hadisleri
4369-

Resulullah (sav)'ın şöyle söylediğini işittim: "Ebu Bekr cennetliktir, Ömer cennetliktir, Osman cennetliktir, Ali cennetliktir, Talha cennetliktir, Zübeyr cennetliktir, Sa'd İbnu Malik cennetliktir, Abdurrahman İbnu Avf cennetliktir, Ebu Ubeyde İbnu'l-Cerrah cennetliktir." (Ravi der ki: Zeyd) onuncu da sükut etti. 

Dinleyenler: "Onuncu kim?" diye sordular. (Bu taleb üzerine): "Said İbnu Zeyd!" dedi. Yani bu, kendisi idi. Zeyd sonra ilave etti: "Allah'a yemin ederim. Onlardan birinin Resulullah (sa} ile birlikte yüzü tozlanacak kadar bulunuvermesi, sizden birinin ömür boyu çalışmasından daha hayırlıdır, hatta ömrü, Hz. Nuh aleyhisselam'ın ömrü kadar uzun olsa bile."
Sünnet 9;
(4648;
4649;
4650);
4370-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ümmetimde ümmetime karşı en çok merhametli olan kimse Ebu Bekr'dir. Onlar içinde Allah'ın emri hususunda en çok titiz olanı Ömer'dir. 

Haya cihetiyle en şiddetli olanı Osman'dır. (Davalarda) en isabetli hüküm vereni Ali'dir. Helal ve haramı en iyi bileni Muaz İbnu Cebel'dir, Feraizi en iyi bilen Zeyd İbnu Sabit'tir. Kur'an okumasını en iyi bileni Ubey İbnu Ka'b'dır. Her ümmetin bir emini vardır. Bu ümmetin emini Ebu Ubeyde İbnu'l-Cerrah'dır. Ebu Zerr'den daha doğru sözlü olan birini ne gök gölgeledi, ne de yer taşıdı. O, verada Hz. İsa aleyhisselam gibiydi. Hz. Ömer (ra) (hased etmişçesine): "Yani biz bu hasletin onda olduğunu kabul edecek miyiz?" dedi. Resulullah (sav): "Evet Bu hasletleri onda var bilin!" buyurdular.
Menakıb (3793;
3794);
4371-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ben aranızda ne kadar kalacağımı bilemiyorum. Benden sonra "iki'ye uyun" dedi ve Ebu Bekr ile Ömer'e işaret etti. 

(Sözlerine devam ederek): "Ammar'ın davranışlarını örnek alın. İbnu Mes'ud ne söylemişse tasdik edin" buyurdu.
Menakıb;
(3804);
4372-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Geceleyin (rüyamda) bana salih bir adam gönderildi. Sanki Ebu Bekr, Resulullah'a yamanmış gibiydi, Ömer de Ebu Bekr'e yamanmış gibiydi. 

Osman da Ömer'e yamanmış gibiydi." Cabir der ki: "Resulullah (sav)'ın yanından kalktığımız zaman dedik ki: "(Rüyanın yorumu şöyle olmalıdır): Oradaki salih kimse Resulullah'tır. Onların birbirlerine yamanmaları, Allah'ın, peygamberleriyle gönderdiği işin (dinin) sorumluları olmalarıdır."
Sünnet 9;
(4636);
4373-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ben kendimi cennete girmiş gördüm. Derken Ebu Talha'nın hanımı Rumeysa ile karşılaştım (ra). 

Bir de hışırtı kulağına geldi. "Bu kimitn hışırtısı" dedim, "Bilal'in" dediler. Avlusunda bir cariye bulunan bir köşk gördüm. "Bu kime ait?" dedim. "Ömer İbnu'l-Hattab'ındır" dediler, içine girip bakmayı arzu ettim. Ancak senin kıskanç olduğunu hatırladım ve geri döndüm." Ömer, bu söz üzerine ağladı ve: "Sana karşı da mı kıskanç olacağım ey Allah'ın Resulü!" dedi.
Ta'bir 31;
32;
Bed'ü'l-Halk 9;
Fezailu'l-Ashab 19;
Nikah 107;
Fezailu's-Sahabe 21;
(2395);
4374-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ey Bilal! Ne ile benden önce cennete girdin? Her ne zaman cennete girdiysem, her seferinde önümde senin hışırtını işittim. Dün gece de cennete girmiştim, önümde (yine) senin hışırtını duydum. Sonra altından şerefeler olan murabba bir köşke geldim. "Bu köşk kimin?" diye sordum. "Arapardan birinin!" dediler. Ben cevaben: "Ama ben de bir Arabım, (benim olmadığına göre) bu köşk kimin?" dedim. Bunun üzerine: "Kureyş'ten birinin!" dediler. Ben tekrar: "Ben de bir Kureyşliyim, bu köşk kimin?" dedim. Bu sefer: "Muhammed ümmetinden birinin." dediler. Ben de: "Muhammed benim, bu köşk kimin?" dedim. Bunun üzerine: "Ömer İbnu'l-hattab'ın" dediler (ra). Bunun üzerine Bilal: "Ya Resulullah! Her ezan okuyuşunda iki rek'at namaz kıldım. Her ne zaman hades vaki oldu ise derhal abdest tazeledim ve Allah'a iki rek'at namaz kılmayı üzerimde borç gördüm" dedi. Bilal'in bu açıklaması üzerine Aleyhisselatu vesselam: "İşte bu iki şey sebebiyle (cennete girmede benden evvel davranmış olmalısın" buyurdular.

Menakıb;
(3690);
4375-

Resulullah (sav)'a sordum: "(Ey Allah'ın Resulü!) insanların hangisi size daha sevgilidir?" "Aişe" buyurdular. "Ya erkeklerden?" dedim "babası" buyurdular. "Sonra kim?" dedim. "Ömer" buyurdular ve başka bazı erkekler saydılar.

Megazi 63;
Fezailu's-Sahabe 8;
(2384);
Menakıb;
(3879);
4376-

Ben Resulullah (sav)'ın yanında oturuyordum. Ali ve Abbas (ra) gelip (huzuruna girmek için) izin istediler. Aleyhisselatu vesselam: "Ne getirdiler biliyor musun?" buyurdular. "Hayır, bilmiyorum!" dedim. "Ama ben biliyorum, onlara izin ver" buyurdular. (İçeri aldım), onlar da girdiler. "Ey Allah'ın Resulü! Ehlinden hangisi sana daha sevgili? Sormaya geldik!" dediler. "Ehlimin bana en sevgili olanı, kendisine (hidayet ederek) Allah'ın nimetlendirdiği, (azad edip evlat edinmemle de) kendimin ikram etmiş olduğu kimsedir!" buyurdu ve Usame İbnu Zeyd (ra)'i zikretti. "Pekala sonra kim?" dediler. "Sonra Ali İbnu Ebi Talib!" buyurdular. Bunun üzerine amcası Abbas (ra): "Ey Allah'ın Resulü! Amcanı en sona bıraktın!" dedi. "Ali hicrette senden önce davrandı!" cevabını verdiler.

Menakıb;
(382l);
4377-

Biz Resulullah (sav) zamanında insanları derecelendirir ve şöyle sıralardık: [Ümmet-i Muhammed'in, Resulullah (sav)'dan sonra en efdali] Ebu Bekr, sonra Ömer, sonra Osman. [Resulullah (sav) bu sıralamayı işitir] bize itiraz etmezdi (radıyallahu anhüm ecmain).

Fezailu'l-Ashab 4;
7;
Sünnet 8;
(4627;
4628);
Menakıb;
(3707);
4378-

Üseyd İbnu Hudayr ve Abbad İbnu Bişr (ra) karanlık bir gecede Resulullah (sav)'ın yanında idiler. (Sohbet bitince) yanından ayrıldılar. Derken önlerinde iki nur peydah oldu. Yolları ayrıldığı zaman her birinin bir nuru vardı.

Mesa'id 78;
Menakib 28;
Menakıbu'l-Ensar 13;