Meclis (Oturma) Adabı ile İlgili Hadisler

- Kütüb-i Sitte Hadisleri
Kitaplar
Tümü
Konu Başlıkları
Meclis (Oturma) Adabı
Meclis (Oturma) Adabı Hadisleri
3316-

Resulullah (sav) (bir gün): "Sakın yollarda oturmayın!" buyurmuştu. 

"Ya Resulullah" dediler, "oturmadan edemeyiz, oralarda (oturup) konuşuyoruz." "Mutlaka oturacaksınız, bari yola hakkını verin!" buyurdu. Bunun üzerine: "Ey Allah'ın Resulü, onun hakkı nedir?" diye sordular. "Gözlerinizi kısmak, (gelip geçeni) rahatsız etmemek, selama mukabele etmek, emr bi'l-ma'ruf nehy-i ani'l-münker yapmaktır!" dedi. (Hz. Ömer'den yapılan bir başka rivayette şu ziyade var: "Yardım isteyen mazluma yardım edersiniz, yolunu kaybedene rehber olursunuz.")
İsti'zan 2;
Mezalim 22;
Libas 114;
(2121);
Edeb 13;
(4815);
3317-

Resulullah {sa) buyurdular ki: "Üç kişi beraberken, ikisi aralarında hususi konuşmasınlar, bu öbürünü üzer. 

"
İsti'zan 45;
Selam 36;
(2183);
Kelam 13;
(2;
988;
989);
Edeb 29;
(4852);
3318-

Resulullah (sav)'dan daha sevgili kimse yoktu. Buna rağmen Aleyhissalatu vesselam'ı gördükleri zaman ayağa kalkmazlardı, çünkü O'nun bundan hoşlanmadığını biliyorlardı. 

Edeb 13;
(2755);
3319-

Bir gün Resulullah (sav) yanımıza geldi, elinde bir asa (değnek) vardı. Biz ayağa kalktık. 

"Yabancıların birbirlerini büyüklemek için ayağa kalkmaları gibi ayağa kalkmayın!" buyurdu.
Edeb 165;
(5230);
3320-

Hz. Muaviye (ra), İbnu'z-Zübeyr ve İbnu Amir (ra)'in yanlarına geldi. 

İbnu Amir ayağa kalktı, İbnu'z-Zübeyr oturdu (kalkmadı). Hz. Muaviye (ra), İbnu Amir'e: "Otur, zira Resulullah (sav)'ın : "İnsanların kendisi için ayağa kalkmalarından hoşlanan kimse ateşteki yerini hazırlasın" buyurduğunu işittim" dedi.
Edeb 165;
(5229);
Edeb 13;
(2756);
3321-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden kimse, bir başkasını yerinden kaldırıp sonra da oraya oturmasın. Ancak (halkayı) genişletin, yer açın, Allah da size genişlik versin." Birisi yerinden kalkacak olsa, Abdullah İbnu Ömer (ra), oraya oturmazdı.

İsti'zan 31;
Cuma 20;
Selam 27;
(2177);
Edeb 9;
(2750;
2751);
Edeb 18;
(4828);
3322-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir kimse ihtiyacı için çıkar, sonra geri dönerse, önceki yerine oturmaya (herkesten ziyade) hak sahibidir."

Edeb 10;
(2752);
3323-

Resulullah (sav) 'a geldiğimiz zaman, (halkanın) sonuna otururduk.

Edeb 16;
(4825);
İsti'zan 29;
(2723);
3324-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir kimsenin, izin almadan iki kişinin arasına oturması helal olmaz." [Tirmizi'nin rivayetinde: "İzinleri olmadan iki kişinin arasını açması kişiye helal olmaz" şeklinde gelmiştir.]

Edeb 24;
(4844;
4845);
Edeb 11;
(2753);
3325-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Meclislerin en hayırlısı geniş olanıdır."

Edeb 14;
(4820);
3326-

Bir adam halkanın ortasına oturmuştu. Huzeyfetu'bnul-Yeman (ra) dedi ki: "Halkanın ortasında oturan, Muhammed (sav) diliyle lahetlenmiştir."

Edeb 17;
(4826);
Edeb 12;
(2754);
3327-

Resulullah (sav) mescide girince cemaatı bir kısım halkalar halinde gördü ve: "Sizleri niye böyle dağınık gruplar halinde görüyorum?" buyurdu.

Salat 119;
(430);
Edeb 16;
(4823);
3328-

Amr İbnu'ş-Şerid, babasından (ra) anlatıyor: "Ben oturduğum sırada, Resulullah (sav) bana uğradı. O sırada sol elimi sırtımın gerisine koymuş, (sağ) elimin kabası üzerine dayanmıştım. Bana: "Gadaba uğramışların oturuşuyla mı oturuyorsun" dediler.

Edeb 26;
(4848);
3329-

Resulullah (sav) oturdu mu, etrafına biz de otururduk. Kalkar, (fakat geri) dönmeyi arzu ederse ayakkabılarını veya üzerinde olan (rida, sarık gibi) bir şeyi çıkarır (yerine koyar)dı. Böylece ashabı (geri geleceğini) bilir ve yerlerinde otururlardı.

Edeb 30;
(4854);
3330-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz güneşte olunca -bir rivayette gölgede olunca- gölge ondan kalkar da, yarısı gölgede kalacak olursa oradan kalksın."

Edeb 15;
(4821);
3331-

Kays, babasından naklediyor: "(Bir seferinde mescide) gelmişti, ki, Resulullah (sav) hutbe irad ediyordu. (Konuşmayı dinlemek üzere) güneşe dikildi. Ancak Resulullah (sav) , kendine gölgede durmasını emretti ve gölgeye geçti.

Edeb 15;
(4822);