Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair ile İlgili Hadisler

- Kütüb-i Sitte Hadisleri
Kitaplar
Tümü
Konu Başlıkları
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair Hadisleri
53-

İmam Malik'e ulaştığına göre, Hz. Peygamber (sav) şunu söylemiştir: "Size iki şey bırakıyorum. 

Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitab'ı ve Resulünün Sünneti."
Kader 3;
(2;
899);
54-

Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "Size, uyduğunuz takdirde benden sonra asla sapıtmayacağınız iki şey bırakıyorum. 

Bunlardan biri diğerinden daha büyüktür. Bu, Allah'ın Kitabı'dır. Semadan arza uzatılmış bir ip durumundadır. (Diğeri de) kendi neslim, Ehl-i Beytim'dir. Bu iki şey, cennette Kevser havuzunun basında bana gelip (hakkınızda bilgi verinceye kadar) birbirlerinden ayrılmayacaklardır. Öyleyse bunlar hakkında, ardımdan bana nasıl bir halef olacağınızı siz düşünün."
Menakıb 77;
(3790);
55-

Bir gün Resulullah (sav) bize namaz kıldırdı. Sonra yüzünü cemaate çevirerek çok beliğ, çok manidar bir vaazda bulundu. 

Öyle ki dinleyenlerin gözleri yaşla, kalpleri de heyecanla doldu. Cemaatten biri: "Ey Allah'ın Resulü, sanki bu, bir veda konuşmasıdır, bize ne tavsiye ediyorsunuz?" dedi. "Size, buyurdu, Allah'a karşı takvada bulunmanızı, başınızda Habeşli bir köle olsa bile emirlerini dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim. Zira, sizden hayatta kalanlar benden sonra nice ihtilaflar görecek. Öyle ise size sünnetimi ve hidayet üzere olan Hülefa-i Raşidin'in sünnetini hatırlatırım, bunlara uyun ve dört elle sarılın. Sonradan çıkarılan şeylere karşı da son derece dikkatli ve uyanık olun. Zira (sünnette bulunana zıt olarak) her yeni çıkarılan şey bir bid'attır, her bid'at de dalalettir, sapıklıktır."
İlim 16;
(2678);
Sünne 6;
(4607);
56-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Haberiniz olsun, rahat koltuğunda otururken kendisine benim bir hadisim ulaştığı zaman kişinin: "Bizimle sizin aranızda Allah'ın kitabı vardır. Onda nelere helal denmişse onları helal biliriz. 

Nelere de haram denmişse onları haram addederiz" diyeceği zaman yakındır. Bilin ki, Resulullah (sav)'ın haram kıldıkları da tıpkı Allah'ın haram ettikleri gibidir." (Ebu Davud'un rivayetinin baş kısmında şu ziyade vardır: "Haberiniz olsun, bana Kitap ve bir o kadar da (sünnet) verildi." Ebu Davud'un rivayetinin sonunda şu ziyade de mevcuttur: "Haberiniz olsun (Kur'an'da zikri geçmiyen) ehli eşeğin eti de size helal değildir, vahşi hayvanlardan parçalayıcı dişi (köpek dişi) olanlar, keza muahedeli olanların yitikleri de haramdır. Ancak eşya sahibi, ihtiyacı olmadığı için, kasden terketmişse o müstesna. Bir kimse bir kavme uğradığı zaman, ona ikram etmek, o kavme vazife olur. Şayet ikram etmezlerse, o kimse, hakettiği ikramın mislince onları cezalandırır.")
Sünne;
6;
(4604);
İlm 60;
(2666);
Mukaddime 2;
(12);
57-

Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdular: "Allah'ın benimle gönderdiği ilim ve hidayetin misali, bir araziye düşen yağmur gibidir. 

(Bilindiği üzere), bazı araziler var, tabiatı güzeldir, suyu kabul eder, bol bitki ve ot yetiştirir. Bir kısım arazi var, münbit değildir, ot bitirmez, ama suyu tutar. Onun tuttuğu su ile Cenab-ı Hakk insanları yararlandırır: Bu sudan kendileri içerler, hayvanlarım sularlar ve ziraat yaparlar. Diğer bir araziye daha isabet eder ki, bu ne su tutar ne ot bitirir. Bu temsilin biri Allah'ın dininde ilim sahibi kılınana delalet eder, böylesini Allah benimle göndermiş olduğu hidayetten yararlandırır; yani hem öğrenir, hem öğretir. Temsilden biri de, buna iltifat etmeyen Allah'ın benimle gönderdiği hidayeti hiç kabul etmeyen kimseye delalet eder."
İlm 20;
Fedail 15;
(2282);
58-

Hz. Peygamber (sav) buyurdu ki: "Benim misalimle Cenab-ı Hakk'ın benimle göndermiş bulunduğu şeyin misali şu adamın misali gibidir: "Bir adam kendi kavmine gelip: "Ben gözlerimle düşman ordusunu gördüm, tehlikeyi haber veriyorum, tedbir alın!" der. Kavminden bir kısmı tavsiyesine uyup, geceleyin, telaşa düşmeden oradan uzaklaşır. Bir kısmı da bu haberciyi yalanlar ve yerinden ayrılmaz. Ancak sabahleyin ordu onları yakalar ve imha eder. İşte bu temsil bana itaat edip getirdiklerime uyanlarla, bana isyan edip Cenab-ı Hakk'tan getirdiklerimi tekzip edip yalanlayanları göstermektedir."

Rikak 26;
Fezail 15;
(2283);
59-

Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "Benim misalimle sizin misaliniz, şu temsile benzer: Bir adam var ateş yakmış. Ateş etrafı aydınlatınca, pervaneler (gece kelebekleri) ve aydınlığı seven bir kısım hayvanlar bu ateşe kendilerini atmaya başlarlar. Adamcağız onları kurtarmaya (mani olmaya) çalışır. Ancak hayvanlar galebe çalarak çoklukla ateşe atılırlar. Ben (tıpkı o adam gibi) ateşe düşmememiz için belinizden yakalıyorum, ancak siz ateşe ateşe koşuyorsunuz."

Rikak 26;
Enbiya 40;
Fezfiil 17;
(2284);
Emsal 7;
(2877);
60-

Şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Muhakkak ki, en güzel söz Allah'ın kitabıdır. En güzel yol da Muhammed (sav)'in yoludur. İşlerin en kötüsü de dine aykırı olarak sonradan çıkarılanıdır. Size vade dilen mutlaka yerine gelecektir. Siz Allah'ı aciz bırakamazsınız."

İ'tisam 2;
Edeb 70;
61-

Hz. Peygamber (sav) buyurdu ki: "Kim şu dine uymayan bir şey uyduracak olursa, bu, merduddur kabul edilemez." (Bir rivayette de şöyle denmektedir: "Bizim sünnetimize uymayan bir amel işleyenin yaptığı amel de merduddur.")

İ'tisam 5;
Büyu 60;
Sulh 5;
Akdiye 18 (1718);
Sünnet 6;
(4606);
62-

Resulullah (sav) şöyle buyurdular: "Kim cemaati(imiz)den bir karış uzaklaşırsa (kendini dine bağlayan) İslam bağını boynundan çıkarıp atmış olur."

Sünne 30;
(4758);
Emsal 3;
(2867);
63-

Şöyle demiştir: "Daha önce hükmettiğiniz şekilde hükmedin. Zira ben (kargaşaya, nizaya götürecek) muhalefeti sevmem, ta ki halk tek bir cemaat teşkil etsinler veya arkadaşlarımın öldüğü gibi ben de öleyim." İbnu Şirin merhum, Hz. Ali (ra)'den yapılan rivayetlerin çoğunun uydurma ve yalan olduğu görüşünde idi.

Fedailu'l-Ashab 9;
64-

Şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) devrinde mevcut olan şeylerden (kelime-i şehadet dışında) hiçbirini artık göremiyorum." Kendisine "namazı da mı?" diye itiraz edilince: "Namaza da ne yaptığınızı bilmiyor musunuz, (öğleyi akşama yakın kılmadınız mı)? cevabını verir.

Mevakit 7;
Kıyamet 17;
(2449);
65-

Rivayet edildiğine göre bir gün kendisi çarşıya uğrar ve: "Mescidde Resulullah (sav)'ın mirası taksim edilirken ben sizleri burada görüyorum (Bu ne biçim iş, siz de koşun)" buyurur. Herkes mescide koşuşur, bir şey göremeyince: "Taksim edilen bir şey göremedik, sadece bazdan Kur'an okuyordu" derler. O cevabı yapıştırır, "iyi ya, Resulullah (sav)'ın mirası zaten bu değil mi?" Heysemi, Mecma'u'z-Zevaid'de, Taberani'nin el-Mu'ce'mu'l-Evsat'ından nakleder (1, 123, 124)

Rezin merhum tahric etmiştir;
66-

Rivayet edildiğine göre, şöyle buyurmuştur: "Bir yol takip etmek isteyen, bu yolu, ölmüş olanların yolundan seçsin. Zira hayatta onların fitnesinden emin olunamaz, ölmüş olanlar ise Hz. Peygamber (sav)'ın Ashabıdırlar. Onlar bu ümmetin en efdalidir. Kalpçe en temizleri, ilimce en derinleri, amelce en ihlaslıları yine onlardır. Allah, Hz. Peygamber (sav)'ın sohbeti ve dininin yerleşmesi için onları seçmiştir, öyleyse sizler onların üstünlüğünü idrak edin, onların yolundan gidin, elinizden geldikçe onların ahlakını ve yaşayış tarzlarını kendinize örnek kılın. Zira onlar en doğru yolda idiler." İbnu Abdilberr, Cami'ul-Beyani'l-ilm ve Fadlihi'de kaydetmiştir 2, 9

Rezin merhum tahric etmiştir;
67-

Rivayet edildiğine göre şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'ın Kitabını öğrenir ve sonra da onda bulunanlara uyarsa, Allah onu, dünyada dalaletten çıkarıp doğru yola sevkeder, ahirette de kötü hesabtan korur."

Rezin merhum tahric etmiştir;
68-

Rivayet edilir ki, şöyle buyurmuştur: "Gecesi gündüz gibi olan çok aydınlık bir şeriat üzere terkedildiniz. Çöldeki bedevilerin ve mahalle mekteplerindeki çocukların dini üzere olun. (Ayet ve hadisten öğretilenleri olduğu gibi takib edin, kendinizden katıp karıştırmadan taklid edin.) Bunun benzerini merfu olarak Ahmed İbnu Hanbel (Müsned 4, 126) ve İbnu Mace (Sünen, Mukaddime 6, (43)) rivayet etmişlerdir.

Rezin merhum tahric etmiştir;
69-

Şöyle buyurmuştur: "Sizler geniş bir caddeye bırakıldınız. Bu, üzerinde Ümmü'l-Kitap olan (yani Allah'ın kesin hükümlü ayetleriyle istikameti teshil edilmiş) bir yoldur."

Rezin merhum tahric etmiştir;