Duhan Suresi ile İlgili Hadisler

- Kütüb-i Sitte Hadisleri
Kitaplar
Tümü
Konu Başlıkları
Duhan Suresi
Duhan Suresi Hadisleri
780-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim geceleyin Duhan suresini okursa, yetmiş bin melek kendisine istiğfar ettiği halde sabaha erer. 

"
Sevabu'l-Kur'an 8;
(2890);
781-

Bir diğer rivayetinde şöyle denir: "Ha-mim ed-Duhan suresini cum'a gecesinde kim okursa mağfirete mazhar olur. 

"
Sevabu'l-Kur'an 8;
(2891);
782-

"İbnu Mes'ud (ra)'un yanında oturuyorduk, o da aramızda yatmış vaziyette idi. Kendisine bir adam geldi ve: "Ey Ebu Abdirrahman! 

Bir kıssacı (Kinde kapıları yanında), Duhan mucizesi gelerek kafirlerin nefislerini alıp götüreceğini, mü'minlerin ondan nezle şeklinde (çok hafif müteessir olarak) geçiştireceğini anlatıyor" dedi. Bunun üzerine İbnu Mes'ud (ra) kızarak oturdu ve şunları söyledi: "Ey insanlar Allah'tan korkun. İçinizden bir şeyler bilenler bildiklerini söylesin. Bilmeyenler de, "Allahu a'lem (Allah bilir)" desin. Zira birinizin bilmediği bir şey için "Allah bilir" demesi en büyük ilimdir. Zira Allahu Teala Resul-i Ekrem (sav) için şöyle buyurmuştur: "Ben bu hizmetim için sizden bir ücret istemiyorum, kendiliğinden bir şey teklif edenlerden de değilim, de!" (Sad, 86). Şüphesiz, Hz. Peygamber (sav) insanlarda bir gerileme gördüğü zaman: "Rabbim, Hz. Yusuf un yedi (senesi) gibi yedi (kıtlık) senesi ver" diye bedduada bulunmuştu. Bu beddua üzerine Mekkeli müşrikleri öyle bir kıtlık yakalamıştı ki her şeyi silip süpürmüş, açlıktan iaşelerin derilerini bile yemek zorunda kalmışlardı. Onlardan biri semaya bakınca, duman gibi birşeyler görür olmuştu. Bu durum karşısında, (Mekkelilerin lideri olan Ebu Süfyan) Hz. Peygamber (sav)'e müracaat ederek: "Ey Muhammed, sen Allah'a taat ve yakınlarına yardım emrederek geldin. Kavmin helak oldu. Onlar için Allah'a dua et!" dedi. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şu ayeti indirdi: "Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle. Bu can yakan bir azabtır. İnsanlar: "Rabbimiz bu azabı bizden kaldır, doğrusu artık biz inananlarız" derler. Nerede onlarda öğüt almak? Kendilerine gerçeği açıklayan bir peygamber gelmişti ve ondan yüz çevirmişler "belletilmiş bir deli" demişlerdir Biz sizden azabı az süre için kaldıracağız, siz yine de eski inkarcılığınıza döneceksiniz" (Duhan, 10-15). Abdullah İbnu Mes'ud şöyle dedi: "Haklarında: "Onları çarptıkça çarpacağımız gün intikamımızı mutlaka alırız" (Duhan 16) buyurulanlardan hiç ahiret azabı kaldırılır mı?" Ayette geçen batsa (çarptıkça çarpma), Bedir Savaşı'dır.
Tefsir;
Ha-mim ed-Duhan (Duhan) 1;
İstiska 2;
13;
Tefsir;
Yusuf 4;
Rum;
Sad;
Sıfatu'l-Münafikun 39;
(2798);
Tefsir;
Duhan (3251);
783-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir mü'min için mutlaka (semadan) iki kapı vardır: Birinden ameli yükselir, diğerinden de rızkı iner. Bu mü'min ölünce, her iki kapı da ağlarlar. 

Şu ayet bu duruma işaret eder: "Ne gök ne yer onların üzerine ağlamadı..." (Duhan 29).
Tefsir;
Duhan;
(3252);
784-

"Doğrusu günahkarların yiyeceği zakkum ağacıdır. Karınlarında, suyun kaynaması gibi kaynayan erimiş maden gibidir" (Duhan, 43-46) ayetinde geçen mühl (erimiş maden) tabiri hakkında şu açıklamayı yaptı: "Resulullah (sav) buyurdu ki: "Bu (mühl) sıvı yağın dibine çöken tortu gibidir, adamın yüzüne yaklaştırılınca, yüzünün derisi derhal içine düşer. 

"
Sıfatu Cehennem 4;
(2584-2587);
Tefsir;
Sail (Mearic) 3319);