İsti'zan (İzin Talebi) ile İlgili Hadisler

- Kütüb-i Sitte Hadisleri
Kitaplar
Tümü
Konu Başlıkları
İsti'zan (İzin Talebi)
İsti'zan (İzin Talebi) Hadisleri
3361-

Rıbi İbnu Hiraş, Beni Amir'e mensub bir adamdan naklediyor: "Resulullah (sav) bir evde bulunduğu sırada, yanına girmek için: "Girebilir miyim?" diye izin istedi. 

Aleyhissalatu vesselam hizmetçisine: "Çık, şu gelene isti'zan adabını öğret, bu maksadla ona: "Esselamünaleyküm, girebilir miyim?" demesini söyle!" buyurdu. Adam bunu işitmişti, (hizmetçiyi beklemeden): "Esselamünaleyküm, girebilir miyim?" dedi. Resulullah (sav) da adama izin verdi, o da girdi.
Edeb;
137;
(5177;
5178);
5179);
3362-

Resulullah (sav) bizi, evimizde ziyaret etti. Ve: "Esselamü aleyküm ve rahmetullah! 

" dedi. Babam, çok hafif bir sesle mukabelede bulundu. Babama: "Resulullah'a izin vermiyor musun?" dedim. O: "Bırak, bize çokça selam okusun!" dedi. Resulullah (sav) tekrar: "Esselamü aleyküm ve rahmetullah" dedi. Sa'd yine hafif bir sesle mukabele etti. Sonra Resulullah (sav) tekrar: "Esselamü aleyküm ve rahmetullah" dediler ve döndüler. Sa'd peşine düştü ve: "Ey Allah'ın Resulü, ben senin selamını işitiyordum. Ancak, bize daha fazla selam vermen için alçak sesle mukabele ediyorum" dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam onunla birlikte geri döndü. Ondan su isteyip gusletti. Sonra Sa'd, zaferan veya versle boyanmış bir havlu verdi, Aleyhissalatu vesselam onu sarındı. Sonra ellerini kaldırıp: "Allah'ım, Sa'd İbnu Ubade ailesine mağfiret ve rahmet buyur!"diye dua etti. Sonra yemek yedi. Geri dönmek isteyince Sa'd, bir merkeb yaklaştırdı. Üzerine kadife bir örtü yaymıştı. Resulullah (sav) merkebe bindi. Sa'd, bana: "Ey Kays, Resulullah'a refakat et!" dedi. Ben de refakat ettim. Yolda Aleyhissalatu vesselam bana: "Benimle sen de bin!" dedi, ben imtina edince: "Ya binersin, ya dönersin!" buyurdular. Ben de geri döndüm.
Edeb 138;
(5185);
3363-

Tebük Gazvesi sırasında Resulullah (sav) 'a uğradım. Deriden yapılmış bir çadırda idi. 

Selam verdim. Selamıma mukabele etti ve: "Gir!" buyurdu. Ben: "Tam olarak mı, ey Allah'ın Resulü?" dedim. "Tam olarak gir!" dedi. Ben de girdim." (Ravi) der ki: "Tam olarak mı gireyim?" diye sorması, çadırın küçüklüğünden dolayı idi.
Edeb 92;
(5000;
5001);
Cizye 15;
Fiten 25;
(4042);
3364-

Resulullah (sav) bir kavmin kapısına gelince, yüzüyle kapıya dönmezdi. Sağ veya sol omuzunu çevirirdi. 

Sonra da: "Esselamü aleyküm, esselamü aleyküm" derdi. Böyle yapışı o sıralarda kapılarda örtü olmayışındandı.
Edeb 138;
(5186);
3365-

Hz. Ömer (ra) bana anlatmıştı: "Ben Resulullah (sav)'dan üç sefer izin istedim ve bana izin verdi. 

"
İsti'zan 3;
(2692);
3366-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Göz içeri girdi mi artık izin yok." Bir rivayette de şu ziyade gelmiştir: "İzin istemek görme sebebiyledir."

Edeb;
136;
(5173);
3367-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz yemeğe çağırıldığı vakit, elçi ile birlikte gelince bu onun için izin sayılır, (ayrıca izin istemeye gerek yoktur)."

Edeb 140;
(5189-5190);
3368-

Bir adam Resulullah (sav)'a sordu: "Annemin yanına girerken izin isteyeyim mi?" "Evet iste." "Ama ben evde onunla beraber kalıyorum." "Annenin yanına girerken izin iste!" "Ama ben ona hizmet ediyorum." "Anneden izin iste! Anneni çıplak görmen hoşuna gider mi?" "Hayır!" "Öyleyse ondan izin iste!"

İsti'zan 1;
(2;
963);
3369-

Resulullah (sav) bana buyurdular ki: "Senin, yanıma girmen için iznin, perdenin kaldırılması ve benim fısıltımı işitmendir. Seni ben men edinceye kadar iznim böyle devam edecek."

Selam 16;
(2169);
3370-

Resulullah (sav)'a gelmiştim. Kapıyı çaldım: "Kim o?" buyurdular. "Benim!" dedim. (Beni almak üzere) çıktı ama: "Ben! Ben!" diye söyleniyordu. (Belliydi ki kendimi tanıtma tarzını) beğenmemişti."

İsti'zan 17;
Adab 38;
(2155);
Edeb 139;
(5187);
İsti'zan 18;
(2713);
3371-

Bir adam Resulullah (sav)'ın hücrelerinden birinden içeriye bakmıştı. Resulullah (sav) elinde bir okla adama kalktı. Onu batırmak için, ihtiyatla adamın üzerine gitmesini seyreder gibiyim.

Diyat 23;
15;
İsti'zan 11;
Adab 42;
(2157);
Edeb 136;
(5171);
İsti'zan 17;
(2709);
Kasame 44;
(7;
60);
3372-

Nesai'nin bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir: Bir bedevi Resulullah (sav)'ın kapısına geldi. Gözlerini kapının kırıklarına yapıştırdı. Resulullah (sav) adamı farketti. Gözünü patlatmak üzere elinde bir çubukla üzerine yürüdü. Adam hemen sırra kadem bastı. Resulullah (sav) "Eğer yerinde kalsaydın gözünü oyduydum!" buyurdular.

Kasame 44;
(8;
60);