Tasadduk Ve İnfaka Teşvik ile İlgili Hadisler

- Kütüb-i Sitte Hadisleri
Kitaplar
Tümü
Konu Başlıkları
Tasadduk Ve İnfaka Teşvik
Tasadduk Ve İnfaka Teşvik Hadisleri
3260-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sadaka verin. Kişinin eline parayı alıp sadaka olarak vermek üzere çıktığı ve fakat kendisine bağışta bulunulan kimsenin "Bunu dün getirmiş olsaydın kabul ederdim, ama şu anda ona ihtiyacım yok" diye cevap vereceği ve böylece sadakasını kabul edecek bir kimseyi bulamadan sadakası elinde olduğu halde geri döneceği zaman yakındır. 

"
Fiten 24;
Zekat 9;
Zekat 58;
(1011);
Zekat 64;
(5;
77);
3261-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Muhakkak ki insanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, o vakit kişi altından sadaka ile (çarşı pazar) dolaşır da bunu kendisinden sadaka olarak kabul edecek tek kişi bulamaz. O zaman, tek bir erkeğe kırk tane kadının tabi olduğunu ve kadınların çokluğu ve erkeklerin azlığı sebebiyle ona sığındıklarını görürsün. 

"
Zekat 9;
Zekat 69;
(1012);
3262-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sadaka vermede acele edin. Çünkü bela sadakanın önüne geçemez. 

" [Rezin tahriç etmiştir. (Camiu's-Sagir şerhi Feyzu'l-Kadir'de mevcuttur) 3, (195)]
Rezin;
3263-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah arzı yarattığı zaman, arz sallanmaya (tıpkı bir hurma ağacı gibi sağa sola) yalpalar yapmaya başladı, bunun üzerine dağlarla onu sabitleştirdi ve böylece arz istikrarını buldu. Melekler dağların şiddetine hayrette kaldılar. 

"Ey Rabbimiz!" dediler, "dağlardan daha şiddetli bir mahluk yarattın mı?" "Evet," buyurdu. "Demiri yarattım." "Demirden daha şiddetli bir şey yarattın mı?" dediler. Hak Teala: Evet" dedi. "Ateşi yarattım" "Ateşten daha ağır bir şey yarattın mı?" diye yine sordular. Hak Teala: "Evet," dedi, "suyu yarattım!" "Sudan daha şiddetli bir şey yarattın mı?" dediler. Hak Teala tekrar cevap verdi: "Evet, rüzgarı yarattım." "Rüzgardan daha şiddetli birşey yarattın mı?" diye yine sordular. Hak Teala: "Evet insanoğlunu yarattım" dedi ve devam etti: "Eğer o, sağ eliyle sadaka verir, sol eli görmeyecek kadar gizlerse (daha şiddetlidir)."
Tefsir;
Muavvizateyn 2;
(3366);
3264-

Resulullah (sav) minberde, sadakadan ve dilenmeye tevessül etmemekten bahsettiği sırada: "Üstteki el, alttaki elden hayırlıdır!" buyurdu. 

"Üstteki" infak eden, "alttaki" de dilenen demektir."
Zekat 18;
Zekat 94;
(1033);
Sadaka 8;
(2;
998);
Zekat 28;
(1648);
Zekat 52;
(5;
61);
3265-

Resulullah (sav): "Yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyun" buyurdu.

;
3266-

Bir rivayette de: "Sizden kim, bir yarım hurma ile de olsa ateşten korunabilirse, bunu yapsın" buyurmuştur.

Zekat 10;
9;
Menakıb 25;
Edeb 34;
Rikak 49;
51;
Tevhid 24;
36;
Zekat 66-67;
(1016);
63;
(5;
74-75);
3267-

Bir gün: "Ey Allah'ın Resulü! dendi, "hangi sadaka daha üstündür?" "Fakirin cömertliğidir. Sen bakımıyla mükellef olduklarından başla."

Zekat 40;
(1677);
3268-

Sa'd İbnu Ubade (ra), Resulullah (sav)'a gelerek sordu: "Senin hoşuna giden sadaka hangisidir." "Su!" cevabını verdi.

Zekat 41;
(1679-1680);
3269-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Dilenci at üzerinde de gelse ona sadaka verin."

Sadaka 3;
(2;
992);
3270-

Ebu Davud'daki bir rivayette: "Dilenci için bir hak vardır, at üzerinde gelse bile" buyurmuştur.

Zekat 33;
(1666);
3271-

Resulullah (sav) buyurdular ki: 1. "Mal sadaka ile eksilmez." 2. "Allah affı sebebiyle kulun izzetini artırır," 3. "Allah için mütevazi olan bir kimseyi Allah yüceltir."

Birr;
69;
(2588);
Birr 82;
(2030);
Sadaka 12;
(2;
1000);
3272-

Resulullah (sav), hurma mahsulünden her on vask miktara, fakirler için, bir salkım hurmanın mescide asılmasını emretti.

Zekat 32;
(1662);
3273-

Resulullah (sav), bir gün elinde asası olduğu halde çıktı. Adamın biri çürüklü bir hurma salkımı asmış idi. Aleyhissalatu vesselam salkıma değneğini dürtüyor ve: "Bu sadakanın sahibi, keşke bundan daha iyisini tasadduk etmek isteseydi. Bu sadakanın sahibi, Kıyamet günü çürük hurma yiyecek" diyordu.

Zekat 16;
(1608);
Zekat 27;
(5;
43;
44);
3274-

Resulullah (sav)'a üstü başı yok, ayakları çıplak, sadece kaplan postu gibi çizgili bedevi peştamalı -veya abalarına- sarınmış, kılıçları boyunlarında asılı oldukları halde hepsi de Mudarlı olan bir grup geldi. Onların bu fakir ve sefil halini görmekten Resulullah (sav)'ın yüzü değişti. Odasına girdi, tekrar geri geldi. Hz. Bilal'e ezan okumasını söyledi. O da ezan okudu, sonra ikamet getirdi. Namaz kılındı. Aleyhissalatu vesselam namazdan sonra cemaate hitabetti ve: "Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten yaratıp, ondan zevcesini halk eden ve ikisinden de pek çok erkek ve kadın var eden Rabbinizden korkun. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'ın ve akrabanın haklarına riayetsizlikten de sakının. Allah şüphesiz görüp gözetmektedir." (Nisa 1) ayetini okudu. Bundan sonra Haşir süresindeki şu ayeti okudu: "Ey insanlar, Allah'tan korkun. Herkes yarına ne hazırladığına baksın. Allah'tan korkun, çünkü Allah işlediklerinizden haberdardır" (Haşr 18). Resulullah sözüne devamla: "Kişi dinarından, dirheminden, giyeceğinden, bir sa' buğdayından, bir sa' hurmasından tasaddukta bulunsun. Hiçbir şeyi olmayan, yarım hurma da olsa mutlaka bir bağışta bulunmaya gayret etsin" buyurdu. Derken Ensar'dan bir zat, nerdeyse taşıyamayacağı kadar ağır bir bohça ile geldi. Sonra halk sökün ediverdi (herkes bir şey getirmeye başladı). Öyle ki, az sonra biri yiyecek, diğeri giyecek maddesinden müteşekkil iki yığının meydana geldiğini gördüm. Resulullah (sav) memnun kalmıştı, yüzünün yaldızlanmış gibi parladığını gördüm. Şöyle buyurdular: "İslam'da kim bir hayırlı yol açarsa, ona bu hayrın ecri ile, kendisinden sonra o hayrı işleyenlerin ecrinin bir misli verilir. Bu, onların ecrinden hiçbir şey eksiltmez de. Kimde İslam'da kötü bir yol açarsa, ona bunun günahı ile, kendinden sonra onu işleyenlerin günahı da verilir. Bu da onların günahından hiçbir eksilmeye sebep olmaz."

Zekat 69;
(1017);
Zekat 64;
(5;
75-76);
3275-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir adam: "Bu gece mutlaka bir sadaka vereceğim!" deyip, sadakasıyla çıktı. Fakat (farkına varmadan) onu bir hırsızın avucuna sıkıştırdı. Sabah olunca herkes: "Bu gece bir hırsıza sadaka verilmiş!" diye dedikodu yaptı. Adam: "Ya Rabbi bir hırsıza sadaka verdiğim için sana hamdediyorum" dedi ve ilave etti: "Ancak mutlaka bir sadaka daha vereceğim!" Yine sadakasıyla çıktı. (Gece karanlığından bu sefer de) bir zaniyenin avucuna sıkıştırdı, Sabahleyin herkes: "Bu gece bir zaniyeye sadaka verilmiş!"diye dedikodu yaptı. Adam: "Allah'ım bir hırsız ve zaniyeye sadaka verdiğim için sana hamdolsun! Ancak yine de bir sadakada bulunacağım!" dedi, Sadakasıyla birlikte sokağa çıktı. (Karanlıkta) bu sefer de bir zenginin eline sıkıştırdı, Sabahleyin herkes: "Bu gece bir zengine sadaka verilmiş!" diye dedikodu yaptı. Adam: "Allah'ım, bir hırsız, bir zaniye ve bir zengine sadaka verdiğim için sana hamdediyorum" dedi. (Bilahare rüyasında ona gelip şöyle denildi): "Senin sadakaların kabul edildi. Şöyle ki: (İhlasla yani Allah rızası için vermen sebebiyle) hırsızın hırsızlıktan vazgeçip iffete gelmesi, zaniyenin zinadan vazgeçmesin zenginin ibret alıp Allah'ın kendine verdiklerinden tasadduk etmesi umulur."

Zekat 14;
Zekat 78;
(1022);
Zekat 47;
(5;
55-66);