Namazın Fazileti ile İlgili Hadisler

- Kütüb-i Sitte Hadisleri
Kitaplar
Tümü
Konu Başlıkları
Namazın Fazileti
Namazın Fazileti Hadisleri
2318-

Hz. Peygamber (sav)'in şöyle söylediğini işittim: "Sizden birinizin kapısının önünden bir nehir aksa ve bu nehirde hergün beş kere yıkansa, acaba üzerinde hiç kir kalır mi, ne dersiniz? 

" "Bu hal," dediler, "onun kirlerinden hiçbir şey bırakmaz!" Aleyhissalatu vesselam: "İşte bu, beş vakit namazın misalidir. Allah onlar sayesinde bütün hataları siler" buyurdu.
Mevakit 6;
Mesacid 282;
(666);
Emsal 5;
(2872);
Salat 7;
(1;
231);
Sefer 91;
(1;
174);
2319-

İki erkek kardeş vardı. Bunlardan biri öbür kardeşinden kırk gün kadar önce vefat etti. 

Resulullah (sav)'ın yanında bunlardan birincisinin faziletleri zikredildi. Bunun üzerine Efendimiz (sav): "Diğeri müslüman değil miydi?" diye sordu. "Evet, müslümandı ve fena da değildi!" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Öldükten sonra, namazının ona ne kazandırdığını biliyor musunuz? Namazın misali, sizden birinin kapısının önünde akan ve her gün için beş kere girip yıkandığı suyu bol ve tatlı bir nehir gibidir. Bu (nehrin) onun üzerinde kir bıraktığını göremezsiniz, öyleyse, siz ona namazının neler ulaştırdığını bilemezsiniz."
Kasru's-Salat 91;
(1;
174);
2320-

Resulullah (sav) ile beraber mescidde idik. O esnada bir adam geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü, ben bir hadd işledim, bana cezasını ver! 

" dedi. Resulullah adama cevap vermedi. Adam talebini tekrar etti. Aleyhisalatu vesselam yine sükut buyurdu. Derken (namaz vakti girdi ve) namaz kılındı. Resulullah (sav) namazdan çıkınca adam yine peşine düştü, ben de adamı takip ettim. Ona ne cevap vereceğini işitmek istiyordum. Efendimiz adama: "Evinden çıkınca abdest almış, abdestini de güzel yapmış mıydın?" buyurdu. O: "Evet ey Allah'ın Resulü!" dedi. Efendimiz: "Sonra da bizimle namaz kıldın mı?" diye sordu. Adam: "Evet ey Allah'ın Resulü!" deyince, Efendimiz: "Öyleyse Allah Teala hazretleri haddini -veya günahını demişti- affetti" buyurdu.
Hudud 27;
Tevbe 44;
45;
(2764;
2765);
Hudud 9;
(4381);
2321-

Ben Resulullah (sav)'ın yanında idim. Bir adam huzuruna gelerek: "Ey Allah'ın Resulü," dedi, "ben bir hadd (suçu) işledim, cezasını tatbik et! 

" Resulullah (sav) adama (birşey) sormadı. Derken namaz vakti girdi. Resulullah'la birlikte o da namaz kıldı. Aleyhissalatu vesselam namazını tamamlayınca, adam yanına geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü!" dedi, "ben hadd (çeşidine giren bir suç) işledim. Bana Allah'ın Kitabını tatbik et!" Efendimiz: "Sen bizimle birlikte namazını eda etmedin mi?" diye sordu. Adam: "Evet!" dedi. Efendimiz: "Öyleyse git. Zira Allah, senin günahını affetti" veya -hadd'ini affetti-" dedi.
Hudud 17;
Tevbe 44;
45;
(2764;
2765);
Hudud 24;
(1696);
2322-

Anlattığına göre, bunlar Selasil gazvesine gitmişler. Fakat fiilen gazveye iştirak edememişlerdi. 

Bunun üzerine kendilerini Allah yoluna verdiler. Sonra Hz. Muaviye (ra)'nin yanına döndüler. Hz. Muaviye'nin yanında Ebu Eyyüb el-Ensari ve Ukbe İbnu Amir vardı. Asım: "Ey Ebu Eyyüb!" dedi. "Bu sene gazveyi kaçırdık. Bize, (bunun telafisi için bir çare) haber verildi. Buna göre, kim dört mescitte namaz kılarsa, günahları affedilirmiş." Ebu Eyyüb: "Ey kardeşimin oğlu!" dedi, "Ben sana bundan daha kolayını haber vereyim. Ben Resulullah (sav)'ın şu sözünü işittim: "kim emredildiği şekilde (mükemmel olarak) abdestini alır, emredildiği şekilde namazını kılarsa, önceden yapmış olduğu (kusurlu) ameli sebebiyle affolunur. Ey Ukbe! (Resulullah'ın tebşiri) böyleydi değil mi?" Ukbe: "Evet!" dedi.
Taharet 108;
(1;
90-91);
2323-

Resulullah (sav)'ın şöyle söylediğini işittim: "Rabbin, koyun güden bir çobanın, bir dağın zirvesine çıkıp namaz için ezan okuyup sonra da namaz kılmasından hoşlanır ve Allah Teala hazretleri şöyle der: "Benim şu kuluma bakın! Ezan okuyor, namaz kılıyor, yani benden korkuyor. Kasem olsun, kulumu affettim ve onu cennetime dahil ettim."

Salat 272;
(1203);
Ezan 26;
(2;
20);
2324-

İmam Malik (ra)'e ulaştığına göre, Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "İstikamet üzere olun. (Bunun sevabını) siz sayamazsınız. Şunu bilin ki, en hayırlı ameliniz namazdır. (Zahiri ve batıni temizliği koruyarak) abdestli olmaya ancak mü'min riayet eder."

Taharet 36;
(1;
34);
Taharet 4;
(277);
2325-

Resulullah (sav)'ı herhangi bir şey üzecek olursa namaz kılardı.

Salat 312;
(1319);
Mevakit 46;
(1;
289);
2326-

Abdullah İbnu Selman, Resulullah (sav)'ın ashabından birisinden naklediyor: Hayberin fethedildiği gün bir adam Hz. Peygamber'e gelerek: "Ey Allah'ın Resulü, bugün ben öyle bir kar ettim ki böyle bir karı şu vadi ahalisinden hiçbiri yapmamıştır" dedi. Efendimiz: "Bak hele! Neler de kazandın?" diye sordu. Adam: "Ben alıp satmaya ara vermeden devam ettim, öyle ki üçyüz okiyye kar ettim" dedi. Aleyhissalatu vesselam efendimiz: "Sana karların en hayırlısını haber vereyim mi?" diye sordu. Adam: "O nedir, ey Allah'ın Resulü?" dedi. Efendimiz açıkladı: "(Farz) namazdan sonra, kılacağın iki rekattir."

Cihad 180;
(2785);
2327-

Bana kadın ve güzel koku sevdirildi, gözümün nuru namazda kılındı.

İşretu'n-Nisa 1;
(7;
61);
2328-

Ben Resulullah (sav) ile beraber gecelemiştim, kendisine abdest suyunu ve başkaca ihtiyaçlarını getirdim. Bana: "Dile benden (ne dilersen)!" buyurdu. Ben: "Senden cennette seninle beraberlik diliyorum!" dedim. Bana: "Veya bundan başka birşey?" dedi. Ben: "Hayır, sadece bunu istiyorum!" dedim. "Öyleyse kendin için çok secde ederek bana yardımcı ol!" buyurdu.

Salat 226;
(489);
Salat 312;
(1320);
2329-

Resulullah (sav)'ın azadlısı Sevban (ra)'a rastladım. Kendisine: "Bana bir amel söyle de onu yapayım. Allah da onun sayesinde beni cennetine koysun" dedim. -Veya şöyle demişti: "Dedim ki: "..Allah nezdinde en hayırlı ameli bana bildir."- Sevban sükut etti. Sonra ben tekrar aynı şeyi sordum. O yine sükut etti. Ben üçüncü sefer sordum. Sonunda dedi ki: "Aynı şeyleri ben de Resulullah (sav)'a sormuştum. Bana şu cevabı vermişti: "Çokça secde yapman gerekir. Zira sen secde ettikçe, her secden sebebiyle Allah dereceni artırır, onun sebebiyle günahını döker." Ma'dan der ki: "Sonra Ebu'd-Derda'ya geldim. Aynı şeyi ona da sordum. O da Sevban'ın bana söylediğinin aynısını söyledi."

Salat 225;
226;
(488;
489);
Tatbik 81;
Salat 169;
(388);
İkamet 201;
(1422-1424);