Şehadet Ve Şehidin Fazileti ile İlgili Hadisler

- Kütüb-i Sitte Hadisleri
Kitaplar
Tümü
Konu Başlıkları
Şehadet Ve Şehidin Fazileti
Şehadet Ve Şehidin Fazileti Hadisleri
1010-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennete giren hiç kimse dünyaya geri dönmek istemez, yeryüzünde olan her şey orada vardır. Ancak şehid böyle değil. 

O, mazhar olduğu ikramlar sebebiyle yeryüzüne dönüp on kere şehit olmayı temenni eder" Bir rivayette şu ziyade mevcut: "... Şehid hariç, o, şehidlik sebebiyle mazhar olduğu üstünlükler ve kerametler sebebiyle... (dönmek ister)"
Cihad 5;
21;
İmaret 108;
109;
(1877);
Fedailu'l-Cihad 13;
(1643);
Cihad 30;
6;
32);
1011-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah yolunda öldürülmem; bana bütün evlerde ve çadırda yaşayanların benim olmasından daha sevgilidir. 

"
Cihad 30;
(6;
33);
1012-

Muğire (ra) dedi ki: "Peygamberimiz (sav), Rabbimizin risaletini getirmiştir. Bir de bize bildirdi ki, bizden kim öldürülürse cennetlik olacaktır. 

Bu sebeple biz, ölümü, sizin hayatı sevdiğinizden daha çok seviyoruz." (Buhari, Kitabu't-Tevhid'de muallak olarak kaydetmiştir. Rezin tam olarak kaydeder.)
Cizye 1;
Tevhid 46;
1013-

Bir adam sordu: "Ey Allah'ın Resulü, Allah yolunda öldürüldüğüm takdirde, bütün hatalarım örtülecek mi?" Resulullah (sav): "Evet, sen sabreder, mükafaat bekler, geri kaçmadan ileri atılır vaziyette olduğun halde öldürülürsen! 

" diye cevap verdi. Ve adama sordu: "Nasıl sormuştun?" Adam sorusunu aynen yeniledi. Bunun üzerine aleyhissalatu vesselam Efendimiz sözlerini şöyle tamamladı: "Evet, (kul) borcu hariç, bütün günahların affedilecek. Zira Cebrail bu hususu bana haber verdi!"
İmaret 117;
(1885);
Cihad 31;
(2;
461);
Cihad 32;
(2;
33);
1014-

Resulullah (sav) şöyle buyurdular: "Şehidin -borç hariç- bütün günahları affedilir. 

"
İmaret 118;
1015-

Hz. Ömer (ra)'i dinledim, "Hz. Peygamberden işittim" diyerek şu hadisi rivayet etti: "Dört çeşit şehid vardır: 1- İmanı kavi mü'min kişi düşmanla karşılaşır, öldürülünceye kadar Allah'a sadık kalır, işte bu kıyamet günü, insanların gıbta ile gözlerini kaldırıp bakacakları gerçek şehiddir. -Bunu yaparken başını kaldırır ve kalansuvesi yere düşer- (Fadale der ki:) "Bu, Hz. Ömer'in kalansuvesi mi idi, yoksa Resulullah (sav)'ın kalansuvesi mi idi anlayamadım." 2- İmanı sağlam (ancak önceki kadar şecaat sahibi olmayan) bir mü'min düşmanla karşılaşır. Korkudan vücudu -talh ağacının dikeni batmış gibi- titrer. Bu sırada gelen serseri bir ok darbesiyle hayatını kaybeder. Bu, ikinci derecede bir şehiddir. 3- İyi amelle kötü ameli karıştırmış mü'min kişi, düşmanla karşılaşır. Bu karşılaşma esnasında (sabır ve şecaatte, şehidliğin mükafaatını beklemekte) Allah'a sadık kalır, öldürülünce bu üçüncü mertebede bir şehid olur. 4- Günahkar bir mü'min düşmanla karşılaşır, ölünceye kadar Allah'a sadık kalır. Bu da dördüncü derecede bir şehid olur."

Fedailu'l-Cihad 14;
(1644);
1016-

Resulullah (sav) (Bedir'de bizleri) cihada teşvik etti, cenneti hatırlattı. Bu sırada Ensar'dan biri, elindeki hurmalardan yemekte idi. Birden: "Ben şunları bitirinceye kadar oturacak olursam dünyaya fazla hırs göstermiş olacağım" dedi ve ellerindeki hurmaları fırlatarak kılıncını çekip öldürülünceye kadar savaştı.

Cihad 42;
(2;
466);
Megazi;
17;
İmaret 145;
(1901);
1017-

Zırh giyinmiş bir adam gelerek: "Ya Resulullah! Hemen savaşa mı katılayım, Müslüman mı olayım?" diye sordu. Resulullah (sav): "Müslüman ol, sonra savaşa katıl!" dedi. Adam Müslüman oldu, savaşa katıldı ve öldürüldü. Resulullah (sav) onun hakkında: "Az bir amelde bulundu fakat çok şey kazandı" buyurdu.

Cihad;
13;
İmaret;
144;
(1900);
1018-

Raşid İbnu Sa'd, ashaba mensup birinden naklen anlatıyor: "Bir zat Resulullah'a gelip: "Ey Alah'ın Resulü, niye şehid dışında kalan mü'minler kabirde imtihan edilirler?" diye sordu. Resulullah şu cevabı verdi: "Şehidin ölüm anında tepesinin üstünde kılıç parıltısını hissetmesi imtihan olarak ona kafidir."

Cenaiz 112;
3;
1019-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şehidin ölüm (darbesinden) duyduğu ızdırab sizden birinin çimdikten duyduğu ızdırap kadardır."

Fedailu'l-Cihad 26;
(1668);
1020-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Rabbimiz, Allah yolunda savaşan şu kimseye taaccüb etmiştir: Arkadaşları hezimete ugra(yıp kaçmış)tır. Ancak O, (kaçmanın haram olduğunu düşünerek) kendisine düşen sorumluluğun idrakiyle geri dönerek, öldürülünceye kadar düşmanla çarpışmıştır. Bunun üzerine Aziz ve Celil olan Allah, meleklere (iftiharla) şöyle der: "Şu kuluma bakın, benim nezdimde olan mükafaatı) düşünüp katımda olan (cezadan) korkarak geri döndü, öldürülünceye kadar savaştı."

Cihad 38;
(2536);
1021-

Resulullah (sav)'a Ümmü Halid adında bir kadın yüzü örtülü olduğu halde gelerek Allah yolunda öldürülmüş olan oğlu hakkında sormak istedi. Ashab'tan biri kadına: "Sen, yüzü örtülü olduğun halde gelip oğlundan mı soracaksın?" dedi. Kadın: "Oğlumu kaybetti isem de hayamı kaybetmedim" dedi. Resulullah (sav) kadına: "Oğlun iki şehid mükafatı elde etmiştir!" dedi. Kadın: "Bunun sebebi nedir, ey Allah'ın Resulü?" diye sorunca şu cevabı verdi: "Çünkü onu Ehl-i Kitap öldürdü!"

Cihad 8;
(2488);
1022-

Resulullah (sav), "Kim sıdk ile Allah'tan şehid olmayı taleb ederse, Allah onu şehidlerin derecesine ulaştırır, yatağında ölmüş bile olsa" buyurdu."

Cihad 156;
157;
(1908;
1909);
Salat 361;
(1520);
Fedailul-Cihad 19;
(1653);
Cihad 36;
(6;
36);
Cihad 15;
(2797);
1023-

Resulullah (sav) buyurdu ki: "Kim Allah yolunda evinden ayrılır, sonra da öldürülür, yahut atı veya devesi (yere atıp) boynunu kırar veya bir zehirli sokar veya yatağında ölür ise, Allah'ın dilediği hangi musibetle ölmüş olursa olsun şehit olarak ölür."

Cihad 15;
(2499);
1024-

Ebu Davud'un bir diğer rivayetinde geldiğine göre, "Resulullah (sav)'a: "Ey Allah'ın Resulü, kim cennete gidecek?" diye sorulmuş, o da şu cevabı vermiştir: "Peygamber cennetliktir, şehid cennetliktir, çocuk(ken ölen) cennetliktir, diri diri gömülen çocuk cennetliktir."

Cihad 27;
(2521);
1025-

Resulullah (sav) Uhud şehidlerine uğradı ve: "İşte bunlar var ya, bunlar için şehadet ederim" dedi. Ebu Bekir (ra): "Ey Allah'ın Resulü biz onların kardeşleri değil miyiz? Onlar nasıl Müslüman oldularsa biz de Müslüman olduk, onların cihad etmeleri gibi biz de cihad ediyoruz!" dedi. Resulullah şu cevabı verdi: "Evet (söylediğiniz hususlar doğru), ancak benden sonra ne gibi bid'alar çıkaracağınızı bilemiyorum." Hz. Ebu Bekir (ra) ağladı, ağladı ve sonra: "Yani biz senden sonraya mı kalacağız? (diye eseflendi)."

Cihad 32;
(2;
461-62);