Şiir Hakkında ile İlgili Hadisler

- Kütüb-i Sitte Hadisleri
Kitaplar
Tümü
Konu Başlıkları
Şiir Hakkında
Şiir Hakkında Hadisleri
2303-

 

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şiirde hikmet vardır"
Edeb 90;
Edeb 95;
(5010);
Edeb 69;
(2847);
Edeb 41;
(3755);
2304-

Resulullah (sav)'a, bir bedevi geldi. (Dikkat çekici bir üslubla) konuşmaya başladı. 

Efendimiz (sav): "Şurası muhakkak ki beyanda sihir vardır, şurası da muhakkak ki şiirde de hikmetler vardır." buyurdu.
Edeb 95;
(5011);
Edeb;
63;
(2848);
2305-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden birinin içine onu bozacak irin dolması, şiir dolmasından hayırlıdır." (el-Hudri'den Müslim'in kaydettiği bir diğer rivayette şöyle denmiştir; "Resulullah (sav) yürümekte iken karşısına şiir irşad eden bir şair çıktı. 

Efendimiz: "Şeytanı tutun" veya "Şeytanı yakalayın" diye emretti.)
Edeb;
92;
Şiir 7;
(2257);
Edeb 95;
(5009);
Edeb 71;
(2855);
2306-

Resulullah (sav) şair Hassan İbnu Sabit (ra) için mescide hususi bir minber koymuştu. Hassan, orada kurulup mufahara yapar veya Resulullah (sav)'ın hasımlarına karşı müdafaa ederdi. 

Aleyhissalatu vesselam: "Allah (cc) Hassan'ı Resulullah'ı müdafaa ettiği veya onun adına mufahara yaptığı müddetçe Rühu'l-Kudüs takviye etmektedir" derdi.
Edeb 91;
Edeb 95;
(5015);
Edeb 70;
(2849);
2307-

Amr İbnu'ş-Şerrid, babasından [Şerrid'den naklen (ra)] anlatıyor: "Bir gün ben Resulullah'ın bineğinin arkasına binmiştim. Bir ara bana: "Hafızanda Ümeyye İbnu Ebi's'Sait'in şiirinden birşeyler var mı? 

" diye sordu. Ben: "Evet!" deyince: "Söyle!" dedi. Ben kendisine bir beyt okudum. O yine: "Devam et!" dedi. Ben bir beyt daha okudum. O yine, "Söyle!" emretti. Böylece kendisine yüz beyit okudum."
Şiir 1;
(2266);
2308-

Ben, Resulullah (sav)'la yüz defadan fazla birlikte oturdum. Ashabı ona şiirler okuyor, cahiliye devriyle ilgili hadiseleri zikrediyorlardı. Resulullah (sav) da sakitane onları dinlerdi. Bazan (anlatılanlara) onlarla birlikte tebessüm buyurduğu olurdu."

Edeb 70;
(2854);
2309-

Resulullah (sav) Umretu'l-kaza sırasında Mekke'ye girdiği zaman şairi Abdullah İbnu Ravaha, önünde yürüyor ve şu şiiri okuyordu: "Ey kafir çocukları (Resulullah'a) yol açın! Bugün ona gelen vahiy adına, size, öyle bir vururuz ki, tepenizi yerinden uçurur, ve dostu dostuna unutturur." Bunu gören Hz. Ömer: "Ey İbnu Ravaha! Sen Resulullah (sav)'ın önünde ve Allah'ın Harem bölgesinde şiir mi okuyorsun?" dedi. Ancak Resulullah: "Ey Ömer bırak onu. Onun şiirleri, Mekkeli kafirlere okdan daha çabuk tesir eder!" diyerek müdahale etti."

;
2310-

Resulullah (sav)'ın (kafilenin yürüyüş temposunu ezgileriyle) canlı tutan bir kölesi vardı, adı Enceşe idi. Bu zat güzel sesli birisiydi. Resulullah (sav) ona: "Ey Enceşe ağır ol! Şişeleri kırma -veya şişeleri sevkederken ağır ol- dedi. Şişe ile zayıf kadınları kastediyordu."

Edeb 90;
96;
111;
116;
Fezail 70;
(2323);
2311-

Heysem İbnu Ebi Sinan'ın anlattığına göre, bu zat, Ebu Hüreyre (ra)'yı Resulullah (sav)'ı zikrettiği kıssalarında dinlemiştir. (Bu kıssaların birinde) Ebu Hüreyre, Efendimizin şu sözünü nakletmiştir: "O sizin bir kardeşinizdir, uygunsuz bir söz söylemez." (Ravilerden Zühri der ki), "Resulullah, burada İbnu Ravaha'yı kastetmiştir." (Abdullah İbnu Ravaha, Efendimiz hakkında şu medhiyede bulunmuştur:) "Tan yeri ağarıp fecr-i sadık yükseldiği sırada Resulullah, bize Kitabını okuyarak geldi. O bize körlükten (dalaletten) sonra hidayeti gösterdi. Kalblerimiz onun söylediklerinin hak olduğuna inanmıştır. Kafirlere yatakları ağırlık verirken, Resulümüz geceyi uyanık geçirir."

Edeb 91;
Teheccüd 21;
2312-

Resulullah (sav), Kureyza günü, (şairi) Hassan İbnu Sabit'e: "Müşrikleri hicvet, zira Cebrail seninle beraberdir!" dedi.

Edeb 91;
Bed'u'l-Halk 6;
Megazi 30;
Fezailu's-Sahabe 153;
(2486);
2313-

Hassan İbnu Sabit, (Mekkeli) müşrikleri hicvetmek için Hz. Peygamber (sav)'den izin istedi. Aleyhissalatu vesselam: "Benim nesebimi nasıl hariç tutacaksın?" dedi. Hassan (ra): "Senin (nesebini) sade yağdan kıl çeker gibi, onlardan çekip çıkaracağım!" cevabını verdi. (Müslim'in bir rivayetinde şu ziyade mevcuttur: "(Hassan) dedi ki: "Şerefin en yükseği Al-i Haşim'den Bintu Mahzumoğullarındandır. Senin baban ise köledir.")

Edeb 91;
Menakıb 16;
Megazi 33;
Fedailu's-Sahfibe 166-157;
(2489-2490);
2314-

Resulullah (sav)'ın şöyle söylediğini işittim: "Hassan onları -yani müşrikleri- hicvetti, hem şifa verdi, hem de şifa bulduk. Hassan (ra) buyurdu ki: "Sen Muhammed'i hicvettin, ben de onun adına cevap veriyorum. Bu isimde Allah katında mükafaat vardır. Sen Muhammed'i nezih, müttaki, Resulullah vefakar, ahlaklı olduğu halde hicvettin. Sen O'na denk olmadığın halde O'nu hiciv mi ediyorsun? İkinizden hangisi kötü ise iyi olana feda olsun. Muhakkak ki, babam, babası ve ırzım, Muhammed'in ırzını sizden korumak için muhafızdır. Kızcağızımı kaybedeyim, şayet siz atlarımızı Keda'nın etrafını toz duman etmiş göremezsiniz. O atlar, üzerinize gemlerini çökerek gelirken, sırtlarında ince mızraklar vardır. Atlarımız pek hızlı koşarlarken, kadınlar başörtüleriyle tozlarını alırlar. Şayet bizden yüz çevirirseniz umre yaparız, fetih geldi mi, perde kalkar. Aksi takdirde öyle bir günün kavgasını bekleyin ki, o günde Allah dilediğini aziz kılacaktır. Allah der ki: "Ben bir kul gönderdim, o hakkı söyler, kendisinde hiçbir gizlilik yoktur." Allah der ki: "Ben bir ordu hazırladım, bu ordum emeli cihad olan Ensardır." Biz (Ensariler)e her gün Kureyş'ten ya sövmek, ya kavga, ya da hiciv vardır, öyle ise, sizden kim Resulullah'ı hicveder, veya över veya yardım ederse bizce birdir. Allah'ın Resulü Cibril aramızdadır. Ruhu'l-Kudüs'ün bir dengi yoktur."

Fezailu's-Sahabe 157;
(2490);
2315-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir şairin söylediği en doğru söz Lebid'in söyledi şu sözdür: "Haberiniz olsun, Allah'tan başka her şey batıldır. Ümeyye İbnu Ebi's-Sait müslüman olayazdı."

Edeb 90;
Menakıbu'l-Ensar 20;
Rikak 29;
Şiir 3;
(2256);
Edeb 70;
(2853);
2316-

Anlattığına göre, kendisinden, Resulullah (sav)'ın şiirden birşeyler terennüm edip etmediği sorulmuştur da şu cevabı vermiştir: "Evet, İbnu Ravaha'nın şiirini terennüm eder ve şu mısraı okurdu: "Kendisine azık vermediğin kimseler sana haber getirecek."

Edeb 70;
(2852);
2317-

Biz Resulullah (sav) ile beraber olduğumuz bir anda kendilerine bir taş isabet etti, kaydı ve parmağı kanadı. Bunun üzerine: "(Parmağım ne sızlarsın?) Sen ancak kanayan bir parmak değil misin? (Bu kazaya da, boşa değil) Allah yolunda uğradın" buyurdu.

Edeb 90;
Cihad 9;
Cihad 112;
(1796);