Namazın Kasrı (Kısaltılması) ile İlgili Hadisler

- Kütüb-i Sitte Hadisleri
Kitaplar
Tümü
Konu Başlıkları
Namazın Kasrı (Kısaltılması)
Namazın Kasrı (Kısaltılması) Hadisleri
2896-

Medine'de öğle namazını Resulullah (sav) ile dört rek'at kıldık. Mekke'ye gitmek üzere yola çıkıp Zülhuleyfe'ye gelince ikindiyi iki rek'at kıldı. 

"
Taksiru's-Salat 5;
Hacc 24;
25;
27;
117;
119;
Cihad 104;
126;
Salatu'l-Müsafirin 11;
(690);
Salat 271;
(1202);
Salat 391;
(546);
Salat 17;
(1;
237);
2897-

Kendisinden kasru's-salat yani namazın kısaltılması hakkında sorulmuştu. Şöyle cevap verdi: "Resulullah (sav) üç millik mesafeyi veya -Ş'be'nin şekkine göre- üç fersah mesafeyi dışarı çıktı mı iki rek'at kılar. 

"
Salatul-Müsafirin 12;
(691);
Salat 271;
(1201);
2898-

İmam Malik'e ulaştığına göre, İbnu Abbas (ra) Mekke-Taif arasındaki kadar, Mekke- Usfan arasındaki kadar ve keza Mekke-Cidde arasındaki kadar mesafede namazı kasrediyordu. Malik der ki: "Bu mesafeler dört berid'dir. 

"
Kasru's-Salat 15;
(1;
148);
2899-

Resulullah (sav) Medine'den Mekke'ye gitmek üzere yola çıktı. Rabbulalemin'den başka hiç bir şeyden korkmuyordu. 

Yolda namazı ikişer ikişer (yani kasrederek) kıldı.
Salat 391;
(547);
Taksiru's-Salat 1;
(3;
117);
2900-

Resulullah (sav) ile birlikte Mekke'ye gitmek üzere Medine'den çıktık. Efendimiz yolda namazları ikişer ikişer kılıyordu. 

Medine'ye dönünceye kadar hep böyle yaptı." Enes'e: "Mekke'de ne kadar kaldınız?" diye sorulmuştu: "Orada on gün kaldık" dedi.
Taksir 1;
Megazi 52;
Salatu'l-Müsafirin 15;
(693);
Salat 279;
(1233);
Salat 392;
(548);
Taksiru'-Salat 4;
(3;
121);
2901-

Resulullah (Mekke'de) ondokuz gün ikamet etti ve namazları kasretti. Biz de (bundan böyle) sefer yapıp ondokuz gün ikamet ettik mi namazları hep kasrederdik, ondokuzundan fazla kaldık mı artık dörde tamamlardık. (Ebu Davud'un bir diğer rivayetinde "...Onyedi gün" denmiştir. Nesai'nin bir diğer rivayetinde: "Fetih senesinde Mekke'de onbeş gün ikamet etti ve namazları bu esnada kasretti." denmiştir.)

Taksir 1;
Megazi 52;
Salat 279;
(1230;
1231;
1232);
Salat 392;
(549);
Taksiru's-Salat 4;
(3;
121);
2902-

Fetih günü, Resulullah (sav)'la birlikte Mekke'de hazır bulundum. Mekke'de onsekiz gece kaldı, bu esnada namazları hep iki kıldı. Şöyle hitabediyordu: "Ey bölge halkı! Siz bize bakmayın, dört kılın. Biz hep yolcuyuz (bu sebeple kasrederek iki kılıyoruz).

Salat 270;
(1229);
2903-

Resalullah (sav) Tebük'de yirmi gün ikamet etti ve namazları hep kasretti."

Salat 280;
(1235);
2904-

Resulullah (sav) Mina'da bize, sayıca en çok olduğumuz ve en ziyade güven içinde olduğumuz bir zamanda namazı iki rek'at kıldırdık.

Taksir 2;
Hacc 84;
Salatu'l-Müsafirin 21;
(696);
Hacc 77;
(1965);
Hacc 52;
(882);
Taksiru's-Salat 3;
(3;
119;
120);
2905-

Resulullah (sav) Mina'da bize iki rek'at kıldırdı, arkasından Ebu Bekr de öyle kıldırdı. Ebu Bekr'den sonra Hz. Ömer ve hilafetinin başında Hz. Osman (ra) da iki kıldırdılar. Sonra Hz. Osman dört rek'atli olarak kıldırdı. İbnu Ömer imamla kılarsa dört kılardı, yalnız kılınca da iki kılardı.

Taksiru's-Salat 2;
Hacc 84;
Salatu'l-Müsafirin 17;
(694);
Taksiru's-Salat 3;
(3;
121);
2906-

Anlatıldığına göre, Hz. Osman (ra) Taif de emval edinip orada ikamet etmeyi arzu ettiği zaman Mina'da dört rek'at kıldı. Sonra imamlar bununla amel ettiler.

Menasik 76;
(1961-1964);
2907-

Bir rivayette de şöyle denmiştir: "Hz. Osman (sonradan) bedeviler sebebiyle dört kılmıştır. Çünkü o sene pek çok bedevi hacc'a gelmişti. Namazın dört rek'at olduğunu öğretmek için halka dört rek'at kıldırdı." [Bir rivayette de şöyle denmiştir: "(Hz. Osman Mina'da dört kıldı.) Çünkü o, Hacc'tan sonra ikamete azmetmişti."]

Menasik 76;
(1962);
2908-

Ebu Davud'un kaydına göre İbnu Mes'ud (ra) (Mina'da) namazı dört kılmıştı. Kendisine: "Sen, (daha önce dört kıldığı için) Osman'ı ayıplamıştın, şimdi ise dört kılıyorsun!" denilmişti. (Özür beyan ederek) şu cevabı verdi: "Muhalefet zararlıdır."

Menasik 76;
(1960);
2909-

Anlatıldığma göre, Mekke'de namazı halka iki rek'at kıldırdı. Selam verince: "Ey Mekkeliler" dedi, "namazlarınızı dörde tamamlayan. Biz yolcuyuz (bu sebeple iki kıldık)."

Kasru's-Salat 19;
(1;
149);